Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 48

Erdemli davranışlardan bir diğeri olan diğerkâmlık; insanların kendi yararını gözetmeksizin başkalarına yararlı olmaya çalışması, kendi için istediğini onlar için de istemesi ve kimi zaman ise kendini başkalarına adaması durumudur.

Bu yönüyle diğerkâmlığın “Kendini duygu ve düşüncede bir başkasının yerine koyabilme.” anlamı taşıyan empatiden daha kapsamlı bir kavram olduğu söylenebilir. Maddi imkânlarını diğerleriyle paylaşmak anlamına gelen cömertliğin de ötesinde bir ahlaki muhtevası olan diğerkâmlığın en önemli yönü, kişinin kendisi muhtaç durumda olduğunda bile sahip olduğu kısıtlı imkânları başka insanların ihtiyacı için kullanmasıdır.

Türk tarihi diğerkâmlığın güzel örnekleriyle doludur. Bunlardan biri de İstiklâl Marşı’nın yazılması sürecinde yaşanmıştır. Maarif Vekaleti (Millî Eğitim Bakanlığı) tarafından Millî Mücadele yıllarında halka ve cephanede savaşan askerlere moral vermek amacıyla bir millî marş yazma yarışması düzenlenir. 500 liralık para ödülünden dolayı başta yarışmaya katılmak istemeyen Mehmet Âkif Ersoy, ısrarlar üzerine bir marş yazmaya koyulur (Görsel 2.3). 12 Mart 1921’de Mehmet Âkif’in yazdığı İstiklâl Marşı millî marş kabul edilir. Ancak Mehmet Âkif, ödül olarak verilen 500 lirayı kendisinin ihtiyacı olduğu hâlde almaz; kadınlarla çocuklara meslek öğreten ve askerlere kıyafet diken Dar’ül-Mesai isimli vakfa bağışlar. Mehmet Âkif’in, ödülü kabul etmeyip vatana ve millete adaması bir diğerkâmlık örneğidir.

İslam dininde insanların davranışlarını cömertlik ve diğerkâmlık yönünde geliştirmesini öğütleyen emir ve hatırlatmalar yer alır. “Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz ona iyilik yollarını kolaylaştırırız.”
(Leyl suresi, 5-7) ayetinde ve “Yarım hurma ile de olsa cehennemden korunun!” (Müslim, Zekât 68) hadisinde olduğu gibi birçok İslami kaynakta cömertliğin fazileti vurgulanır. “Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.”
(İnsan suresi, 8) ayetinde ise diğerkâmlığın İslam’daki yerine işaret edilir.

Vakıf, varlıklı insanların malının bir kısmını yoksullar ve kamusal yarar için bağışladığı hukuki ve sosyal kuruluştur. Günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından temsil ve idare edilen bu kuruluşların en önemli işlevi, insanın başkalarından da sorumlu olması bilincinden hareketle iyilik, şefkat, yardımlaşma, dayanışma ve diğerkâmlığın toplumda yaygınlaşmasını sağlamaktır.

Vakıf geleneği, diğerkâmlık duygusunun bir tezahürüdür. İslam’ın yaygın olduğu coğrafyalarda kişilerin maddi varlıklarını hayır amacıyla bağışlamalarını sistemleştiren vakıf geleneği özellikle Osmanlı toplumunda önemli bir yere sahiptir. Vakıf kültürü İslam toplumlarında yardımlaşma ve iyiliğin yayılmasına katkıda bulunmuştur.

Erdemli davranışlardan bir diğeri olan yardımlaşma, insanların güç ve imkânlarını birbirleri için kullanması anlamına gelir; cömertlik ve diğerkâmlık tutumlarıyla ilişkilidir.

Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

Meb Yayınları Adabımuaşeret Ders Kitabı Sayfa 48 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.