Evvel Cevap
Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 49
Adabımuaşeret Meb Yayınları
Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 49

“Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Sayfa 49 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 49

İslam dini, yoksulların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yardımlaşma ve sadakanın Müslümanlar arasında yaygınlaştırılmasını öğütler. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe ulaşamazsınız.” (Al-i İmran suresi, 92) ayeti insanlar arasında iyilik ve yardımlaşmanın önemini vurgulayan ayetlerden biridir. Yardımlaşma ve sadaka geleneğinin bireysel anlamda huzura ulaşma, toplumsal bakımdan ise birlik ve beraberliğe katkıda bulunma işlevinden söz edilebilir.
Yardımlaşma sürecinde gizlilik konusunda hassas olunmalıdır. Yardım alan insanın kendini kötü hissetmemesi, yardım eden kişinin de davranışıyla övünmemesi önemlidir. “Bir elinin verdiğini öbür elin görmesin.” sözü Türk-İslam kültüründe yardımlaşmada gizliliğe verilen önemi vurgular. Bunun yanı sıra “Sadakaları açıkta (ve başkalarını teşvik maksadıyla) verirseniz ne iyi fakat gizlice fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara suresi, 271) gibi birçok ayet, birine yardım ederken dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda insanlara kılavuz olmuştur.

Okuyalım-Yorumlayalım

Aşağıdaki metinden yola çıkarak soruyu cevaplayınız.

Daha bize yakın, duvarları sıvasız, kepenkleri boyanmadan bırakıldığı için çürümeye yüz tutmuş evde Hatice Nine otururdu. Bahara doğru akşamlan babam beş kuruş verir, “git,” derdi, “Hatice Nine’den birkaç baş taze soğanla iki marul al.” Tuttururdum beş kuruş az diye. Hatice Nine’ye acırdım ben. Oğlu askerdi. Bahçesine kendi bakardı. Sonra beş kuruş daha verirlerdi. Bir koşu evden fırlar, Hatice Nine’nin avlu kapısının ipine asılırdım. Kapının dibinde nefes nefese seslenirdim:
— Hatice Nine! Hatice Nine!
Kadıncağız iki büklüm evinin etrafı tahta parmaklıkla çevrili hayatına çıkardı.
— Annem, selâm söyledi. Marul almaya geldim.
— Al, derdi kısık sesiyle. Geç bahçeye. Çıkar.
Malta taşı döşeli avlunun sonunda başlayan bahçeye geçerdim. Akşamın alacakaranlığında, yeni sulanmış bahçeden, yedi sekiz baş soğan, iki marul kökler, dönüşte Hatice Nine’ye on kuruş uzatırdım. O her seferinde:
— Az bu kadar, derdi. Üşendin mi köklemeye?
— Yeter, diyecek olurdum. Elinin tersiyle çevirirdi beni:
— Siz kalabalıksınız. Verdiğin para da çok. Git bu kadar daha kökle. Az sonra ben kapıdan çıkarken:
— Selâm söyle annene, diye seslenirdi. Her seferinde para göndermesin. Bu kadar senelik komşuyuz.

Soru: Komşuların birbirini gözetmesinin toplumsal dayanışmaya etkilerini yorumlayınız. Düşüncelerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

  • Cevap: Komşuların birbirini gözetmesi, toplumsal dayanışmayı güçlendirir ve insanlar arasındaki güveni artırır. Yardımlaşma ve paylaşma, zorluklar karşısında birlik olmayı sağlar, böylece toplumda huzur ve güven ortamı oluşur.

Meb Yayınları Adabımuaşeret Ders Kitabı Sayfa 49 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum