
“Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Sayfa 58 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 58
Saygınlık kazanmak için giyim kuşama dikkat etmek gerekir.
Katılıyorum.
- Kıyafet, bir kişinin kendini ifade etme biçimidir ve saygınlık kazanmak için uygun ve özenli giyinmek önemlidir.
****
Aile hayatında kıyafet seçimine özen göstermek önemlidir.
Katılıyorum.
- Aile hayatında bile, saygı ve hijyen açısından uygun kıyafetler giymek önemlidir.
****
Davetler için özel kıyafet seçilmelidir.
Katılıyorum.
- Davetlerin niteliğine uygun kıyafetler, ortamın ciddiyetine ve sosyal kurallarına uygunluk sağlar.
****
Gösterişli kıyafetler her ortamda tercih edilebilir.
Katılmıyorum!..
- Gösterişli kıyafetler her ortama uygun olmayabilir, bazı durumlarda sadelik ve ölçülülük tercih edilmelidir.
Yermük Savaşı’nda Diğerkâmlık
Mehmet Âkif’in Safahât’ına yansıyan tarihî hadiselerden biri Yermük Savaşı’nda cereyan eden müthiş bir sahnedir. Âkif’in Vahdet başlıklı bu şiiri, Yermük Savaşı’nda son nefesini vermek üzere olan ağır yaralı Müslümanların birbirlerine gösterdikleri özveri ve fedakârlığın manzum hikâyesidir. Söz konusu fedakârlık, tasavvuf literatüründe cömertliğin en üst derecesi olan ve “bir ihtiyaç sahibinin başka bir ihtiyaç sahibine iyiliği” şeklinde tanımlanan “isar”a (diğerkâmlık) güzel bir örnektir. (…) Vahdet şiirinde anlatılan olay, olaya tanık olmuş bir kişinin, Huzeyfetü’l-Adevî’nin lisanından anlatılmaktadır.
Huzeyfetü’l-Adevî diyor ki: Yermük Harbi’nin çok şiddetlendiği ve havanın da çok sıcak olduğu bir gündü. İkindiüstü, savaş biraz şiddetini kaybedince, silahı elimden attım, hemen bir miktar su yüklendim ve yardım etmek için ağır yaralı mücahitlerin arasına doğru yürüdüm. O öyle bir savaştı ki toprak baştan başa kızıla boyanmıştı! “Allah’a kalbini açarak yatan bu gövdelerin şehidi çok, gazisi hiç yok mu?” diye düşünürken derin bir inleme duydum. Fakat sesin geldiği yeri kestiremedim. Sırayla elimle yokladığım sineler cansızdı. Meğer biraz önce inleyen yaralı, amca oğlummuş. Ona “Biraz su getirdim, versem içer misin?” dedim. Gözüyle “Ver!” demek isterken arkadan bir başkası inlemeye başladı. Ben amca oğluma baktım, o merhametli bakışlarıyla suyu inlemenin geldiği tarafa götürmemi ima ediyordu. Ne yapsam içmeyecekti. Zorlamanın boşuna olduğunu anladım ve yükselen inleme sesine doğru koştum ki bu yaralı, Âs’ın oğlu Hişam’mış. Gölgemi görünce inlemeleri birden kesildi, garibin dönüp duran bakışlarından su istediği anlaşılıyordu. Tam suyu içirmek üzere eğilince karşıdan ansızın hırıltılarla üçüncü bir kısa “ah!” sesi daha yükselmez mi?
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
Meb Yayınları Adabımuaşeret Ders Kitabı Sayfa 58 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum