
“Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Sayfa 93 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Adabımuaşeret Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 93
Türk-İslam kültüründe ikram geleneği, oldukça önemli bir konudur. Açık hava sofralarında veya topluluk içinde yenen yemeklerde “buyur etme” âdeti Türk adabımuaşeretinin önemli bir parçasıdır. “Herkes kısmetini yer.”, “göz hakkı” gibi söz ve deyimler bu geleneğin Türk diline yansımalarındandır.
Günlük koşturmacalardan dolayı parkta, okulda ve iş yerlerinde yemeklerini kısa sürede yemek zorunda kalan modern çağın insanları, yemek yeme ortamlarını özenle hazırlanmış sofraların dışına taşımıştır. Böyle durumlarda da yiyecek ve içecekleri oturarak tüketmek, çevreyi kirletmemek, başkalarını rahatsız edecek davranışlardan kaçınmak kısaca adabımuaşereti ihmal etmemek gerekmektedir (Görsel 4.10).
Sosyal hayatın pek çok alanında olduğu gibi yeme içme ortamlarında da adabımuaşerete uygun davranılması, bireyler arasında huzurun ve toplumsal düzenin sağlanmasına katkıda bulunur. Yemek yeme adabına uygun davranışların sergilenmesi, içinde yaşanılan toplumun kültürünün gelecek kuşaklara aktarılması açısından da önemlidir.
İnsanlar, zaman zaman daha önce deneyimlemedikleri olay ve durumlarla karşılaşabilir; karar vermekte zorluk çekebilir. Daha doğru adımlar atmak, hızlı yol almak isteyenler, güvendikleri insanların fikir ve deneyimlerinden faydalanmak ister (Görsel 4.11).
İstişare; danışma, görüş alışverişinde bulunma, danışan kimseye fikrini söyleyip onu yönlendirme, meseleleri etraflıca araştırma ve fikir alışverişi yapma anlamlarını taşıyan bir kavramdır. Verilecek kararlarda hata olasılığını en aza indirmek ve sorumluluğu paylaşmak istişarenin amaçların- dandır. Dinî, ticari, siyasi, hukuki, bilimsel, bireysel ve ailevi konularda istişareye başvurulur.
İstişare, insanları endişe ve pişmanlıktan korur. Onları iş hayatında sorumluluk sahibi yapar ve uyumlu bir çalışma ortamı oluşturur. Bunların yanı sıra konuyla ilgili akla gelmeyen ince detayların ortaya çıkarılarak fikirlerin güçlendirilmesi istişare ile sağlanır. “Ben” bilincinden “biz” bilincine geçilmesi, gruplar içinde güven ortamının oluşmasını sağlayan etmenler arasındadır.
“Bin bilsen de bir bilene danış.”, “Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” gibi atasözleri Türk kültüründe danışmaya verilen önemi vurgular. Yine Kâşgarlı Mah- mud tarafından derlenen “Geniş elbise parçalanmaz, danışmakla gelişen bilgi ise bozuk ve kötü çıkmaz.” atasözü Türklerin karar alırken danışma yoluyla fikir geliştirdiğine işaret eder.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
Meb Yayınları Adabımuaşeret Ders Kitabı Sayfa 93 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum