Başa Gelmeyince Bilinmez Atasözünün Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Başa Gelmeyince Bilinmez Atasözünün Açıklaması
Başa Gelmeyince Bilinmez Atasözünün Anlamı
Başa Gelmeyince Bilinmez Atasözünün Hikayesi Kısa
Başa Gelmeyince Bilinmez Atasözünün Öyküsü
BAŞA GELMEYİNCE BİLİNMEZ ATASÖZÜNÜN ANLAMI
- Başından geçmek, deneyim sahibi olmak, yaşamak, en zengin öğrenme, bilme yoludur.
BAŞA GELMEYİNCE BİLİNMEZ ATASÖZÜNÜN HİKAYESİ
Bir adamın koyun sürüsü varmış. Sürüyü otlatmak için her gün dağ bayır dolaşmaktan bıkmış usanmış.
Gidip gelirken önünden geçtiği denizin dümdüz, sakinliği ilgisini çekermiş hep.
“Ben en iyisi deniz üstünde ticaret yapayım,” demiş.
Satmış koyunlarını, köyünde bolca yetişen fasulyeleri çuvallayıp atlamış bir gemiye, uzak limanlara doğru yola çıkmış.
Birinci gün her şey yolunda gitmiş… Ama ikinci gün kopan fırtına o sessiz denizi, o sakin denizi canavara çevirmiş. Koca koca dalgalar, gemiyi fındık kabuğu gibi sallamaya başlamış.
Adamcağız bakmış olacak gibi değil, fasulye çuvallarını bırakıp atlamış denize, bir tahtaya tutunup canını zor kurtarmış. Dönmüş köyüne, yine eski işini yapmaya başlamış.
Bir gün yine sürüsüyle giderken bir delikanlının hayran hayran, sessiz, sakin denizi izlediğini görünce dayanamayıp:
“Sakın ha,” demiş, “aldanma, denizin böyle sessiz sakin durduğuna… Ne canavardır o, sen bilmezsin!”
Delikanlı gülmüş,
“Deniz mi canavar?” demiş. “Siz de amma abartıyorsunuz. Uslu uslu duruyor işte!”
Adam, başını sallamış:
“Ah, ah,” demiş, “başa gelmeyince bilinmez!”