Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 113

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Sayfa 113 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 113

3.2.6. Sömürgeciliğin Afrika’daki Siyasi ve Ekonomik Etkileri

Afrika’da yaşanan sorunların temelinde sömürgecilik vardı (Görsel 3.16). Sınırlar, bölge halkını dikkate almadan Avrupa’daki diplomatik zeminlerde yapılan pazarlıklarla masa başında düz hatlar şeklinde çizildi. Farklı dil, din ve kültürlere sahip etnik gruplar, birlikten yoksun bir şekilde geniş alanlarda toplatılarak çatışmaların zemini hazırlandı.

II. Dünya Savaşı sonrası Afrika’da yeni kurulan devletler bir taraftan önceki sömürge yapısını, idare kadrolarını ve adli kurumlarını muhafaza ederken bir taraftan da parlamenter demokrasinin hâkim olduğu rejimler kurdular. Kısa süre sonra bu ülkelerdeki yönetimler yerlerini askerî diktatörlüğe, tek partiye dayalı ve muhalefetin saf dışı edildiği güdümlü demokrasilere bıraktı. Afrika’da bağımsızlığını kazanan ülkelerin birçoğunda istikrarsızlık, yolsuzluk, otoriter rejimler ve şiddet olayları görüldü. Başkanlık sistemi ile idare edilen birçok ülkenin demokratikleşme süreçleri askerî darbeler, cuntalar ve askerî diktatörlüklerle sekteye uğradı. Afrika’da 1960 ve 1980 arası dönemde 70’ten fazla darbe yaşandı ve on üç lidere suikast düzenlendi. Emperyalist devletlerce çizilen sınırlar, birçok ülke için iç ve dış sorunlara neden oldu. Afrika toplumu, Avrupa’nın yüzyıllar boyunca geliştirdiği kurumlara sahip değildi. Halklar; köyle, klanla, etnik yapıyla sınırlı bir çerçevede yaşıyor ve gruba ait olmayanı düşman olarak görüyordu. Yeni kurulan devletlerdeki zayıf birlikteliği, etnik azınlıklar ve kabile grupları daha da zayıflatıyordu. Ruanda’da, Hutularla Tutsilerin çatışması binlerce insanın ölmesine neden olmuştu. Afrika’da dillerin parçalanmışlığı da bölünmeyi etkilemekteydi. Ayrıca farklı dinlere mensup toplumların birbirlerine olan düşmanlıkları da ayrılıkları artırmaktaydı. Kimi halklar, çizilen yeni sınırlarla farklı ülkelerin sınırları içinde kalmışlardı. Örneğin Ashantiler (Aşanti), Gana ile Altın Sahili arasında parçalanmışlardı.

Afrika’da ulusları adına bireysel zenginlikten feragat eden ahlaklı insanlar, dış güçler ve iş birlikçileri tarafından öldürüldü. Kongolu Patrice Lumumba [Petris Lumumba (Görsel 3.17)] ve Mozambikli bağımsızlık önderi Eduardo Mondlane’in (Edvardo Modliyn) öldürülmesi, bu duruma örnek olarak verilebilir. Afrika’da belli bir ideolojik görüşe sahip olmayan kabile şefleri arasındaki çıkar çatışmaları, liberal değerlerin geri plana atılmasına neden oldu. Bağımsızlığını yeni kazanan ülkeler, liberalizmin ilkelerini ve parlamenter rejimi reddettiler. Milleti savunmaya ve birliği muhafaza etmeye çalışan askerî sınıf, milliyetçi yönetici sınıfı oluşturdu. Bu sınıf, feodaliteye ve aristokrasiye karşı ekonomik kalkınmayı savunan fakat antidemokratik özelliklere sahip bir sınıftı.

Sömürgeci devletlerin kendi çıkarlarına göre kurmuş oldukları demir yolu ağlarının, yolların ve limanların karmaşıklığı yeni bir ekonomik düzen oluşturma gayretindeki sömürülen devletleri zorladı. Bu ülkelerde aynı zamanda yerli sermayenin azlığı ve kalifiye eleman eksikliği ülke ekonomilerini olumsuz etkiledi. Afrika ülkeleri, belli ürünlerin ham madde üreticisi olarak kendi içlerinde rekabetle büyük sanayi güçlerine bağımlıydı. Fiyatlarda yaşanabilecek küçük düşüşler bütün ekonomik dengeleri altüst etmekteydi. Afrika kıtasındaki bağımsızlık mücadeleleri II. Dünya Savaşı’n- dan sonra büyük bir hız kazandı. Özellikle İngiltere ve Fransa’nın II. Dünya Savaşı sonrası güçlerini kaybetmeleri, bölge üzerindeki hâkimiyetlerini kaybetmelerine neden oldu. 1951’de Libya, İtalya’dan; 1956’da Tunus ve Fas, Fransa’dan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. 1957’de Gana, Sahraaltı Afrika’da bağımsızlığını kazanan ilk devlet oldu. Portekiz‘in Sahraaltı Afrika’dan çekilmesi 1975’e kadar sürdü. Rodezya (Zimbabve), 1965’te İngiltere’den ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Aparthaid Rejimi ise 1994’e kadar sürdü

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 113 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!