Para Parayı Çeker Atasözünün Anlamı ve Hikayesi  Kısaca

Anlamı:

Elde para olursa onunla yeni paralar kazanılabilir

Hikayesi:

Vaktiyle zengince bir adamın saf bir uşağı varmış. Uşak söylenenleri tam anlayamaz, ince bir söz edildiği zaman ağzı açık ayran budalası gibi bakarmış. Bir gün zengin adamın bir arkadaşı gelmiş. Uşak misafire kahve ikram ederken sohbetle­rine kulak kabartmış. Misafir konuşma arasında “Para parayı çeker” demiş. Ev sahibi de kafasıyla onaylamış.

Saf uşak bunu duyunca içini bir heyecan kaplamış. O zamana kadar biriktirdiği birkaç altını varmış. Altınları sakladığı yerden çıkarıp efendisinin çalışma odasına gitmiş. Paraların tutulduğu kasanın yanma gelmiş. Kendi altınlarından birini almış, kasanın para atma deliğine sokup beklemeye başlamış. Ama içeriden bir türlü para çekemiyormuş. Altını biraz daha içeri doğru itekleyeyim derken kasaya düşürmüş. Birden telaşa kapılmış. Düşen altınını ala­bilmek için ikinci altını da deliğe sokmuş ama olacağı bu ya o da elinden kaçıp gitmiş.

Parmağını kasaya sokup almayı denemiş ama parmakları deliğe girmemiş bile. Ne yapa­cağını şaşıran uşak çaresizlikten ağlamaya baş­lamış. İçerideki sesi duyunca ev sahibi odaya gir­miş. Uşağını para kasasının başında ağlar hâlde görünce, “Ne oldu, niye ağlıyorsun? Hem sen burada ne yapıyorsun?” diye sormuş. Saf uşak ağlaya ağlaya olanı biteni anlatmış. Efendisi gülmüş. “Hay Allah iyiliğini versin! Para parayı çeker ama öyle mıknatısın çektiği gibi değil, elindeki parayı ticarete yatırırsan daha büyük paralar kazanabilirsin demek istedik” demiş. Sonra da kasasını açmış. Uşağın düşürdüğü altınları çıkarıp vermiş. “Aman” demiş uşak, “Küçük para büyüğü çekene kadar, büyük para küçüğü yutuyor. İyisi mi benim param olduğu kadar kalsın.”

İşte böyle, para kazanmak için sermaye yani yine para lazımdır. Sermaye ne kadar çok olursa getirisi de o kadar çok olur. İnsan elindeki parayı değerlendirmeyi bilir­se, kazandıkça kazanır, mal mülk yapar, paraya para demez.