Şillik Nasıl Yapılır

Şillik Nasıl Yapılır

• Porsiyon: 6-8 kişilik
• Hazırlama süresi: 5 dk
• Pişme süresi: 15-20 dk

Şillik İçin Malzemeler

• Şerbet malzemesi
• 2 su bardağı toz şeker
• 1,5 su bardağı su
• 1 tatlı kaşığı tereyağı Hamur malzemesi
• 1,5 su bardağı su
• I su bardağı un
• Tuz (çay kaşığının ucuyla)
İç malzemesi
• Kıyılmış ceviz içi

Şillik Tarifi

Şekeri ve suyu bir tencereye koyup ocağın üzerine alın. Şerbet kıvamına gelene kadar kaynatın. Tereyağını ekleyip birkaç taşım daha kaynatın. Ocaktan alın.

Ayrı bir kapta unu, suyu ve tuzu iyice çırpıp krep hamuru kıvamında akıcı ve pürüzsüz bir hamur elde edin. Krep tavasını hafifçe yağlayın. Karışımdan birer kepçe dökerek ince krep şeklinde yufkalar pişirin. Bütün yufkalar piştikten sonra, yufkaların arasına kıyılmış ceviz içi serpin. Rulo şeklinde sarıp istenilen büyüklükte dilimler halinde kesin. Sıcak şerbeti hamurların üzerine döktükten sonra servis yapın.

Şiiliği şerbetini döktükten hemen sonra tüketmenizi tavsiye ederim. Bekledikçe şerbetini çeker, lezzeti azalır.

Yufka ekmek, mayasız hamurla yapılır. Sıcakken yumuşacıktır incecik yufkalar, soğudukça kıtır kıtır olur. Köyde, köşeye bir sepet konur ve yufkalar tavana kadar üst üste dizilir. Anneler bakar ki köşedeki ekmek stoku azalmış, kolları sıvarlar. Bütün ev halkının doyurulması gibi en büyük sorumluluk onlara aittir Sabahın çok erken saatinde yanar ateş. Yardımlaşarak yapılır ekmek; bir kişi açar bir kişi pişirir. Çocuklar kedi gibi etrafında dolanır. Anne bir parça hamur verirse şanslıdır. O hamurla ekmekler, pastalar, şekiller yapar durur. Böyle böyle alışır ekmeğe, emeğe, ustalığa. Biraz büyüdüğü zaman oturur tahtanın başına, tıkır tıkır makina gibi açmaya başlar.

İşte böyle ekmek yapılan telaşlı günlerde, hamurun az bir kısmı ayrılır, su ilave edilerek eritilir. Yumuşak kıvamlı, akıcı bir hamur elde edilir. Sonra hâlâ sıcak olan saç yağlanır. Odun ateşinde şillik yufkaları pişirilir. Arasına ceviz, üstüne pekmez derken harika bir tatlı olur. Aslında şimdilerde şerbetle yapılan şillik tatlısının hikâyesi budur. Yine bir kadının üretkenliğinin eseridir. Yine bir annenin çocuklarına, eşine tatlı bir şeyler hazırlama gayretinden çıkmıştır. İsmiyle müsemmadır ya, bu ülkenin toprakları zaten “ana” doludur…