Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Meb Yayınları Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 112

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Sayfa 112 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 112

Divan-ı Hümayun’da son şekli verilen kanunnâme padişaha arz edilir ve padişahın onayından sonra nişancı tarafından mühim- me defterlerine kaydedilerek yürürlüğe girerdi. Kanunnâmeler oluşturulurken şeyhülislamın da görüşü alınarak çıkarılan kanunun şerî hükümlere uygun olmasına dikkat edilirdi. Fatih Sultan Mehmet merkeziyetçi bir yapı oluşturmak için hukuk konusunda köklü değişiklikler yapmıştır. Mutlak hükümranlık haklarını devleti belli bir amaca göre düzenleme ve örfî kanun koyma doğrultusunda kullanmış, kanun hükümdarı olarak tarihe geçmiştir.

Fatih Sultan Mehmet’in hüküm içeren birçok kanunundan başka biri devlet teşkilatına, diğeri de yönetim, maliye ve ceza alanlarına yönelik olarak çıkardığı iki kanunnâmesi daha vardır. Fatih, eski Türk geleneğinden gelen tecrübelerden de faydalanarak şerî esasların yanında devletin işleyişi ile ilgili meselelerde kendi iradesiyle ayrı bir kanunnâme daha çıkarmıştır. Bu kanunların bir kısmı padişah veya idarecilere devletin teşkilat ve kurumları hakkında genel bir fikir vermek üzere hazırlanmış taslaklardır. Anadolu Beylerbeyi’nin İstanbul’daki nişancıya; “Paşa hazretleri, sen dahi bütün devlet meselelerinde bu kanun-i şerifin gerektirdiği gibi davranasın.” diyerek kanun metnini göndermesi, bu uygulamaya örnek teşkil eder.

Fatih Sultan Mehmet’in hazırladığı kanunnâmenin birinci bölümünde devlet teşkilatı ve nizamı ile ilgili kaideler, ikinci bölümünde ise reayanın vereceği örfî vergiler yer almaktadır. Bu kanunnâmede çift vergisi şu şekilde tarif edilmiştir. “Bir çift öküzle sürülecek kadar araziye sahip olanlar yılda üç akçe vere. Bir orak, bir döğen ve bir kağnı odun için boyunduruk vergisi olarak iki akçe vere. Bu yedi kulluktan (işten) dolayı akçe alınsa, yirmi iki akçe alına.” Paşa Sancağı Defteri’nde, 1456 yılında reayanın hizmeti olarak Bahadır Bey Çiftliği’nden bir araba odun, yarım araba saman, bir araba ot ve iki akçe boyunduruk vergisi alındığı yazmaktadır. Bu vergi, o zamanlar Bahadır Bey Çiftliği’yle aynı araziye sahip çiftliklerden alınan vergiye denktir.

Fatih Dönemi’nden Tanzimat Dönemi’ne kadar yürürlükte kalan Kanunname-i Ali Osmani, tımar nizamı, reaya, sipahi ve mali hükümler gibi konuları içermektedir. Teşkilat Kanunnameleri; protokol kuralları ve devletin idari organları ile devlet memurlarının idari suçlarını kapsamaktadır. Bu iki kanunnameye umumi kanunname denilmektedir. Sancak Kanunnameleri ise Kanunname-i Ali Osmani’ye ait hükümlerin sancak ve eyaletlere uyarlanmış hâlidir. Yavuz Selim Kanunnâmesi ise II. Bayezid Kanunnâmesi’nin genişletilmiş şeklidir.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 112 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!