Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Meb Yayınları Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 35

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 35

hem sadrazam hem de Bâb-ı Âli gücünü ve etkinliğini yitirmiş, başvekil ise padişahın tam denetimi altına girmiştir. II. Meşrutiyet Dönemi’nde merkezî yönetimin kuruluşunda çok büyük bir değişiklik olmamıştır. Bâb-ı Âli (Görsel 1.16) ya da hükümetin yapısı bazı küçük değişikliklerle olduğu gibi süregelmiş, merkezî yönetimin işleyiş ve etkinliği II. Abdülhamit Dönemi’ne göre önemli değişmeler göstermiştir. 1909’daki anayasa değişikliği ile hükûmetin padişah karşısındaki durumu yasal olarak güçlenmiştir. Hükümet bu gücünü hukuksal gelişmelerden değil, ordu ve meclisi ele geçiren İttihat ve Terakki’den almıştır.

Meşrutiyet Dönemi Fikir Akımları
Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve I. Meşrutiyet’in ilan edilmesinin temelinde, Osmanlı Devleti’ni dağılmaktan kurtarma çabaları yatmaktaydı. XIX. yüzyılın ikinci yarısı ve XX. yüzyılın başlarında, Osmanlı Devleti’nin dağılmasını engellemek için birtakım fikir akımları ortaya çıkmıştır. Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük, Batıcılık ve Adem-i Merkeziyetçilikten oluşan bu fikir akımları ülkeyi dağılmaktan kurtarmayı amaçlamıştır. Fransız İhtilali sonrasında gelişen milliyetçilik düşüncesinin etkisiyle ayaklanan Balkan milletlerinin Osmanlı Devleti’nden ayrılmasını önlemek amacıyla ortaya atılan fikir akımıdır. Tanzimat Devri’nde Genç Osmanlılar tarafından ortaya atılan bu fikre göre bütün Osmanlı vatandaşları kanun önünde eşit olacak, hiç kimseye din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapılmayacaktı. Bir Osmanlı kimliği oluşturmayı amaçlayan bu akım, 1876’da Kanun-i Esasi’nin ilan edilmesiyle birlikte uygulama alanı bulsa da 1877’de başlayan Osmanlı-Rus Harbi sonucu gelişme sağlayamadı. Bu fikir akımı, II. Meşrutiyet (1908) Dönemi’nde tekrar gündeme gelse de Balkan Savaşla- rı’nın (1912) çıkması üzerine geçerliliğini yitirdi.

Bu akımın temsilcileri arasında; Ziya Paşa, Mithat Paşa, Namık Kemal (Görsel 1.17), Mustafa Reşit, Şinasi ve Fuat Paşa gibi devlet adamları ve aydınlar vardı.
İslamcılık (Panislamizm)
93 Harbi’nden sonra önem kazanan bu fikre göre toplumları bir arada tutan en önemli etken dindir. Bu anlayışın temelinde; “Bütün Müslümanlar halifenin etrafında toplanmalı ve onunla birlikte hareket etmelidir.” görüşü yatmaktadır. İslam birliğinin kurulması bu fikre sahip olanların en büyük hedefiydi. İslamcılık düşüncesini savunan fikir adamları, Osmanlı Devleti’nin kurtuluşunun ancak İslam birliğinin oluşmasıyla sağlanacağına inanıyorlardı.
II. Abdülhamit, bu fikir akımını devlet politikası hâline getirip İngiliz ve Ruslara karşı kullanmıştır. Bu fikrin önemli temsilcileri arasında; Cema- leddin Afganî, Mehmet Akif Ersoy (Görsel 1.18), Ahmet Hamdi Akseki, Said Halim Paşa ve Mehmed Şemseddin gibi düşünürler vardı.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 35 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!