Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Meb Yayınları Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 88

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Sayfa 88 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 88

Hasta olan kimse tek başına bırakılmaz, herkes elinden geldiğince birbirine destek olurdu. Cenaze defin işlerinde mahalleli dayanışma örneği gösterir, birbirlerine kenetlenirdi. Cenaze evine önce kıble tarafındaki komşusundan başlayarak on gün boyunca yemek getirilirdi. Komşular yüksek sesle konuşmaz, eğlenip gülmez, cenaze evinin acısına ortak olurdu. Doğum ve ölüm esnasındaki bu gelenek bugün de devam etmektedir. Osmanlı’da eve gelen misafir en güzel şekilde ağırlanır, onlara ikramlarda bulunulurdu. Ev sahibi misafirini kapıda karşılar, her iki taraf da ellerini kalplerinin üzerine götürüp öne doğru eğilerek selamlaşırlardı. Misafir yolcu edilirken de dış kapıya kadar uğurlanırdı. Türk milletinin misafirliğe yüklediği anlam ve verdiği önem günümüzde de geçerliliğini sürdürmektedir.

Osmanlılar zamanında dinî bayramlar mahallede şenlik havasında kutlanırdı. Bayram süresince herkes yeni elbiselerini giyer, ev ve dükkânlar işlemeli kumaşlar ve çiçeklerle süslenirdi. Ziyafetler ve ziyaretler, Osmanlı’nın sosyal hayatına renk katardı. Bayram geceleri minareler ışıkla donatılır, havai fişekler atılır, kayık gezintileri yapılırdı. Günümüz Türk toplumunda bayramlar, sevinçlerin paylaşıldığı, çocukların sevindirildiği ve büyüklerin gönüllerinin fethedildiği özel günler olarak devam etmektedir. Osmanlı Toplumunda Yemek Kültürü, Eğlence ve Festivaller
Osmanlı Devleti’nde halk genellikle boza, şıra, şerbet ve süt gibi içecekleri içer, sofralarda ekmek ve pide eksik olmazdı. İstanbul’un kaliteli unlarından yapılan ekmekler ise dünya çapında bir üne sahipti.

Koyun eti, en beğenilen lezzetli yiyeceklerin başında gelirdi ve yemeklerin yanında pilav da tüketilirdi. Evliya Çelebi, Bursa’daki Sultani Çarşısı için “Pirinç Hanı yakınındaki Kebapçılar Çarşısı çok güzel bir yerdir.” demiş ve bu şehre mahsus Hoşafçılar Çarşısı’ndan bahsetmiştir. Yemiş satan Kayağan Pazarı’ndaki dükkânların meyve dalları ile süslendiğini söyleyen Evliya Çelebi, Ulu Cami dibindeki Emir kahvesinin meşhur olduğunu ve buraların birer arifler mektebine döndüğünü ifade eder. Saray ve konaklarda pişen nefis ve lezzetli yemeklerden dolayı, İstanbul Mutfağı dünya çapında bir ün kazanmıştır. Saraydaki düğünlere devlet erkanı, yabancı davetliler, ulema ve halk da katılabilirdi. Düğüne katılanlar hiyerarşik bir düzen içerisinde oturur, düğüne katılan herkese güzel bir ziyafet verilirdi. Lala Mustafa Paşa’nın verdiği ziyafeti tasvir eden minyatür (Görsel 2.24) İstanbul mutfağının zenginliğini göstermektedir. Minyatürlerden ve Surnamelerden de anlaşılacağı gibi saray düğünü ve şenliklerinde; ekmek (nan), çörek, poğaça, börek, pilav, kebap, şiş kebabı, tutmaç, çorba, ördek, kaz, tavuk çevirmeleri ve kızartmaları ile balık gibi yemekler yenilirdi. Tatlı olarak aseli, zerde, güllaç, helva, hurma, muhallebi ve baklava; içecek olarak da şerbet, üzüm suyu, boza, kahve vb. tercih edilirdi.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 88 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!