Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
6. Sınıf Türkçe Ata Yayıncılık

Vermek Çoğalmaktır Metni Etkinlik Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Vermek Çoğalmaktır metni cevapları ve soruları, Ata Yayıncılık 6. Sınıf Türkçe Ders kitabı sayfa 10-11-12-13-14 (Erdemler)

Vermek Çoğalmaktır Metni Cevapları

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ata Yayıncılık Yayınları Sayfa 10 Cevabı

1. Cömertlik nedir? Cömert insanların özellikleri nelerdir?

  • Cevap: Cömertlik, çoğunlukla hediye olarak liberal olmanın erdemidir. Cömertlik, çeşitli dünya dinleri tarafından bir erdem olarak kabul edilir. Cömert insanda var olan özellikler eli açıklık, paylaşımcı olma, yardım etmeyi sevme gibi özelliklerdir.

2. Etrafınızda cömert olduğunu düşündüğünüz bir kişi var mı? Bu kişinin cömert olduğunu hangi davranışlarından anlıyorsunuz?

  • Cevap: Var. Dayım çok cömert biridir. Aynı zamanda öğretmenimiz de öyle. Herkese yardım ederler. Kendi eşyalarını bile bazen rahatlıkla paylaşmaktan geri durmazlar.

Göksu Birol, hikâyeler yazmış ve derlemiş bir yazardır. “Öğreten Öyküler” kitabının yazarıdır. Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz. Metni okumadan önce öğretmeninizin sesli okumayla ilgili açıklamalarını dikkatle dinleyiniz.

VERMEK ÇOĞALMAKTIR

Bir zamanlar bir köylü, bir medresenin kapısını çaldı. Kapılara bakan talebe gelip kapıyı açtığında köylü ona nefis bir salkım üzüm uzattı: “Bunlar benim bağımın en güzel üzümleri. Size hediye olarak getirdim.” “Teşekkür ederim.” dedi talebe, “Onları hemen hocamıza götüreceğim. İkramınızdan çok memnun olacaktır.” “Hayır, hayır!” diye atıldı köylü, “Ben bunları sana getirdim.” “Bana mı?” Talebenin yüzü kızardı. Böyle güzel bir hediyeyi hak ettiğini düşünmüyordu. “Evet!” diye ısrar etti köylü, “Çünkü ne zaman bu kapıyı çalsam sen açıyorsun. Ne zaman ürünlerim kuraklıktan kırılsa bana her gün sen yiyecek ekmek veriyorsun. İnşallah bu üzüm salkımı da sana güneş ışığı gibi ılık ve yağmur gibi güzel ilahi rahmeti getirir. Çünkü bak, ne güzel yaratılmışlar.”

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ata Yayıncılık Yayınları Sayfa 11 Cevabı

Talebe, o sabahı üzüm salkımını tefekkür ederek geçirdi. Üzümler sahiden de harika yaratılmışlardı. O yüzden salkımı hocasına ikram etmeye karar verdi. Çünkü kendilerine ilim ve hikmeti öğreten oydu. Hoca, talebenin bu ikramıyla çok mutlu oldu. Ama sonra hemen medresedeki hasta talebesini hatırladı: “Üzümleri ona hediye edeyim. Kim bilir belki onlarla sevinir ve daha çabuk şifa bulur.”

Düşündüğü gibi de yaptı. Ama üzümler hasta talebenin odasında da fazla kalmadı. Hasta talebe şöyle düşünmüştü: “Medresenin aşçısı beni günlerce en iyi yemeklerle besledi. Eminim bu üzümleri o daha çok hak ediyordur.” Aşçı ona öğle yemeğini getirdiğinde üzüm salkımını ona hediye etti. “Allah’ın yarattığı sebze ve meyve gibi harikalarla en yakın olan sensin ve dolayısıyla da bu ilahi sanat eseriyle ne yapılacağını da en iyi sen bilirsin.” dedi.

Aşçı, üzümlerin güzelliğine hayran olmuştu. Bu üzümlerin güzelliğini ve harikalığını kimse, kitaplardan sorumlu talebeden fazla takdir edemezdi. O, tefekkürüyle ve ince düşünüşüyle medresede şöhret kazanmış bir gençti. Üzümleri görür görmez -en küçük şeyde bile- ilahi sanat ve nakışların en yüksek derecede yansıyabileceğini derinden kavradı o talebe de. Yüreği “bu sanatın ve güzelliğin sahibi”ne sevgiyle doldu. Tam bu sırada, medreseye ilk geldiğinde kendisine kapıyı açan talebeyi hatırladı. Şefkatiyle, tevazusuyla, sevecenliğiyle, sıcaklığıyla benzer duyguları yaşamasına vesile olmuştu o arkadaşı ve böylece daha akşam olmadan çiftçinin medreseye getirdiği üzüm salkımı kapıya bakan talebeye geri dönmüştü bile. İşte o zaman bu talebe bu üzümlerin gerçekten de kendi kısmeti olduğunu anladı. Ve bir şeyi daha anladı: Cömertlik, dostluğun parlak bir nişanıydı.

1. ETKİNLİK

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ata Yayıncılık Yayınları Sayfa 12 Cevabı

Metinde yer alan kelimelerle oluşturulmuş aşağıdaki bulmacayı çözünüz.

1) Tanrı’nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip.
2) Sevecenlik.
3) Bilim.
4) İslam ülkelerinde, genellikle İslam dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu yer.
5) Yağmur.
6) İşaret, iz, belirti, alamet.
7) Bir şeyi armağan olarak verme, sunma.
8) Ün.

• Yeni öğrendiğiniz kelime ve kelime gruplarını yazmak için bir sözlük oluşturunuz.

  • Cevap:

2. ETKİNLİK 

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ata Yayıncılık Yayınları Sayfa 13 Cevabı

a) Aşağıdaki cümlelerde yer alan deyimlerin altını çiziniz.

“Bana mı?” Talebenin yüzü kızardı.
O, tefekkürüyle ve ince düşünüşüyle medresede şöhret kazanmış bir gençti.
Aşçı, üzümlerin güzelliğine hayran olmuştu.

  • Cevap: yüzü kızarmak /// şöhret kazanmak /// hayran olmak…

b) Altını çizdiğiniz deyimlerin anlamlarını TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nden yararlanarak yazınız.

  • Cevap:

Yüzü kızarmak: Utanmak “Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı.”
İnce düşünmek: Bir konuyu etraflıca ,bütün ayrıntılarıyla, insana faydalı olmak için düşünmek.
Hayran olmak: Birine ya da bir şeye karşı hayranlık duyan, o şeyi ya da kimseyi aşırı ölçüde beğenen (kimse).


Bilgi Kutusu

Anlatımın gücünü artırmak için çoğunlukla gerçek anlamının dışına kayan, iki veya daha çok kelimeden oluşan kalıplaşmış söz öbeğine deyim denir.

3. ETKİNLİK 

Aşağıdaki soruları, okuduğunuz metinden hareketle yanıtlayınız.

1. Köylü, talebeye ne hediye etmiş?

  • Cevap: Bir salkım üzüm hediye etmiş.

2. Talebe, hediye veren köylüye hangi cevabı vermiş?

  • Cevap: Teşekkür ederim. Onları hemen hocama götüreceğim ,ikramınıza çok memnun olacaktır demiş.

3. Köylü neden ısrarla hediyeyi kapıyı açan talebeye vermek istemiş?

  • Cevap: Çünkü, köylü ne zaman kapıyı çalsa kapıyı talebe açıyormuş. Ne zaman üzümleri kuraklıktan kırılsa talebe her gün köylüye yiyecek ekmek veriyormuş.

4. Hediyeyi kabul eden talebe, onu kime ikram etmek istemiş? Daha sonra hediye başka kimlere hediye edilmiş?

  • Cevap: Talebe üzümü kendisine ilim ve hikmeti öğreten hocasına ikram etmek istemiş. Üzüm başka medresedeki hasta talebe ,medresenin aşçısına hediye edilmiş.

5. Hikâyenin sonunda hediyenin tekrar kendisine döndüğünü gören talebe, hediyeyle ilgili neyi anlamış?

  • Cevap: Talebe üzümler tekrar kendisine dönünce bu üzümlerin gerçekten de kendi kısmeti olduğunu anladı: Cömertlik, dostluğun parlak bir nişanıydı.

4. ETKİNLİK 

Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini uygun başlığın altına yazınız.

  • Cevap:

Metnin Konusu: Cömertlik ve cömertliğin insana sağladığı fayda.
Metnin Ana Fikri:  Yapılan hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz.

5. ETKİNLİK 

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ata Yayıncılık Yayınları Sayfa 14 Cevabı

Hediyeyi ilk kabul eden talebenin yerinde siz olsaydınız verilen hediyeyle ne yapardınız?

  • Cevap: Ben de aynısını yapardım. İhtiyacımdan fazlasını dostlarıma sevdiklerime pay ederdim.

6. ETKİNLİK 

Öğretmeninizin hazırlıksız konuşma yöntemiyle ilgili açıklamalarını dikkatle dinleyiniz. Ardından cömertlik, yardımseverlik, dostluk konularından birini seçiniz ve seçtiğiniz konuyla ilgili hazırlıksız konuşma yapınız.

• Konuşmanız sırasında beden dilinizi etkili bir şekilde kullanmaya dikkat ediniz.

  • Cevap:

CÖMERTLİK ÜZERİNE

Cömert insan paylaşımcı insandır. O yaşamının paylaştıkça çoğaldığını ve anlam kazandığını bilincindeki biridir. Etrafınıza bakın cömertlik yerine pintiliği seçen insanların nasıl mutsuz hayatlar yaşadıklarını görürsünüz. Onlar sadece kendi bencillikleri ve aç gözlülükleri ile çürürken cömert insanlar ise hep neşeli etraflarında hep sevilen kimselerdir. Siz de cömertliği seçiniz ve mutlu olunuz.

7. ETKİNLİK 

Aşağıdaki hikâye haritasını “Vermek Çoğalmaktır” metninden hareketle doldurunuz.

  • Cevap:

Şahıs ve Varlık Kadrosu: Talebe, köylü, hoca, medresedeki hasta çocuk, medresenin aşçısı, üzümler.
Mekân: Medrese
Zaman: Bir zamanlar, zaman belirtilmemiş.
Olay Örgüsü: Köylünün medreseye üzüm getirmesi, talebenin üzümleri hocasına vermesi, Hocasının üzümleri medresedeki hasta çocuğa vermesi, Hasta çocuğun üzümleri medresenin aşçısına vermesi, Aşçının üzümlerin güzelliğini takdir etmesi için talebeye vermesi.
Anlatıcı:  3. şahıs. Anlatıcı hikayenin karakterlerinden değildir.

8. ETKİNLİK 

Okuduğunuz hikâyeden hareketle defterinize cömertlik konulu bir hikâye yazınız.

  • Cevap:

CÖMERT DOSTUM OKAN

Geçen gün sinemaya gitmiştik. Ben de sadece bilet parası vardı. Filme ara verildiğinde bir de baktım ki karnımdan gurul gurul sesler yükseliyor. Anladım ki çok fena acıkmışım. Hiç de yanımda para yoktu. Dostum Okan birden ayağa kalkıp dışarı gitti. Biraz sonra elinde hamburger ve koladan oluşan iki menü ile yanıma geldi. Birini bana uzattı. Çok şaşırmıştım. Ama o benim acıktığımı anlamış, üzerimde para olmayacağını tahmin etmiş ve ben mahcup olmayayım diye gidip kendi harçlığından almıştı. İşte dedim iyi ki böyle cömert dostlarım var.

Gelecek Derse Hazırlık

1. Mektubun tarihî gelişimiyle ilgili araştırma yapınız ve edindiğiniz bilgileri defterinize not alınız.

  • Cevap: Mektup türüne ait en eski metinler MÖ 15-16. yüzyıllara kadar gitmektedir. Bu mektuplar Mısır Firavunları tarafından yazdırılmıştır. Hitit krallarının yazdırmış olduğu mektuplar da bulunmaktadır. Bu mektuplar haber vermek veya emir ve istekleri bildirmek için yazıldığı için duyguları bildirmemektedir. Divan edebiyatında mektup türünün en önemli örneği Fuzuli’nin Şikayetnamesi’dir.

2. Çoklu medya ortamından ya da yazılı kaynaklardan bir edebî mektup örneği belirleyiniz ve belirlediğiniz mektubu defterinize yazınız.

  • Cevap:

edebî mektup örneği

Ziyacığım,

28.1.1942 tarihli tarihî mektubunu dört gündür ki güzel bir şiiri tadar gibi keyifle okuyorum. Açıkça söylemediğin halde, küçük yengeyle yeni bir hayat ve saadet tecrübesine girişmeye karar verdiğini seziyorum. Bu tecrübende muzaf­fer olduğunu görmek beni umduğum saadete erişmiş kadar sevindirecektir. Zira nasılsa benim böyle tecrübelere giriş­meye –hiç değilse şimdilik- ne salâhiyetim, ne de cesaretim vardır. Küçük yengeye büyük geçmişler olsun. Üşüdüğünü, za­yıfladığını filân bir daha duyarsam seni mesul ederim. El­bette bilirsin ki onu korumak, memnun etmek kendi kendini şâd etmek demektir ve dolayısıyle benim gibi yakın dostla­rını. Haydi bakalım, görüyorsun ki, bir sürü insanın bahtiyar olması senin elinde. Artık tereddüde, olurmuşa, olmazmışa fi­lân mahal yoktur. Benim gibi “eserken yelken açmadığım rüzgâr” demeni ve dizini dövmeni istemediğim için böyle ko­nuşuyorum.

Cahit Sıtkı Tarancı

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ata Yayıncılık Erdemler Sayfa 10-11-12-13-14 Vermek Çoğalmaktır Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
212
love
62
clap
45
angry
39
unlike
12
confused
11
sad
8
happy

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!