Böyle Dümdüz Arkadaşlık İsterim Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Anlatılır ki; yılanla arslan arkadaş olmuşlar. Birlikte gezer, birlikte yer içerlermiş. Bir gün ormanda avare dolaşırlarken yollarını bir ırmak kesmiş. Yılan eyvahlamış:
“Amanın ben bu ırmaktan nasıl geçeceğim!”
Arslan keyifle homurdanarak:
“Ah bre dostum. Biz arslanlar yüzmek biliriz. Sen merak etme. Süzül sırtıma yeter.”
Yılan arslanm sırtına süzülüverip çöreklenmiş. Arslan ise, taşı kayayı yoklaya yoklaya ırmağa girip, o azman patilerini kayık küreği gibi sallaya sallaya yüzmeye başlamış. Irmağı ortalamışlar ki, yılanın yılanlığı tutmuş. Arslanın boynuna sarılıp sıkmaya başlamış. Arslan önceleri, “dostum yılan bana şaka yapıyor olmalı”, diye düşünmüş.
Az zaman sonra yılanın işi ciddiye bindirdiğini anlamış. Boğazı iyice sıkılan arslan, güç belâ nefes almaya başlayınca.
“Ah yılan dostum. Anlaşıldı, sen beni boğup öldürmek istiyorsun. İyi, canın sağ olsun. Ama şu tatlı yüzünü son bir kez olsun görmeme izin ver. Ondan sonra boğ, öldür; sen bilirsin” demiş.
Sinsi yılan bu yakarışa dayanamayıp suratını arslanın mağara gibi ağzının ortasına uzatmış. Arslan da bir hamle ile yılanın kafasını bir kapışta kapmış. Yılan can acısıyla kıvrım kıvrım olmuş. Ama kelleyi arslanm dişleri arasından kurtaramamış. Arslan kıyıya vardığında, belini büke doğrul ta, büke dogrulta. kuyruğunu titrete titrete can veren hain yılanı, ırmağın kenarına şöyle bir serip uzatmış. Sonra da karşısına geçip:
“Yılan oğlu yılan, aha böyle dosdoğru bir dostluk isterim ben adamdan. Öyle eğri büğrü arkadaşlık istemem” demiş.
- ••
Bu deyim, “dost olacaksak, arkadaş kalacaksak, doğru olalım, doğru söz söyleyip doğru iş yapalım, birimizi kandırmayalım, kazık atmayalım” anlamında kullanılır.