Dağdan Gelip Bağdakini Kovmak Deyiminin Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Dağdan Gelip Bağdakini Kovmak Deyiminin Açıklaması
Dağdan Gelip Bağdakini Kovmak Deyiminin Anlamı
Dağdan Gelip Bağdakini Kovmak Deyiminin Hikayesi Kısa
Dağdan Gelip Bağdakini Kovmak Deyiminin Öyküsü
DAĞDAN GELİP BAĞDAKİNİ KOVMAK DEYİMİNİN ANLAMI
- Sonradan gelip öncekileri harcamaya çalışmak.
DAĞDAN GELİP BAĞDAKİNİ KOVMAK DEYİMİNİN HİKAYESİ
Son iki yıla kadar Osman Dayı’nın en verimli tarlası, dağın hemen bitimindeki üç dönümüydü. Ne ekse hep beklediğinden fazlasını alıyordu.İki yıldan beri, durum değişmişti ama. Kaldırılan ürün, harcanan emeği zor karşılıyordu. Ekinler cılız kalıyor, büyümüyor; büyüse bile başaklar dolgunlaşmıyordu.
Osman Dayı, adım adım dolaştı tarlasını, gözledi; baktı, inceledi. Sonunda, verimi düşürenin tarlayı saran ayrıkotları olduğunu gördü.Üstelik çok da arsız, çok da inatçıydı ay- rıkotları. Hızla çoğalıp yaygınlaşıyor, ekinlerin büyümesini engelliyorlardı.Hemen kolları sıvadı Osman Dayı. Ayrı- kotlarını tek tek yolup kuruması için dağın kenarına yığdı. Başka türlü kurtulmak mümkün olmadığı için yakarak yok edecekti onları.
O daha yakamadan, dağdan doğru bir yel esti, yuvarlayıp götürdü ayrıkotu öbeklerini. Daha aşağıdaki bir bağın asma dallarına takılı kalan ayrıkotları, güneşin altında kısa zamanda kuruyup tohumlarını bağın toprağına bıraktı.
Tohumlar çimlendi, yeşerdi, bütün bağı sarmaya başladı. Bağın sahibi önce pek önemsemedi bu arsız otları. Diğer otlar gibi bir ot diye düşündü. O yıl asmaların verimi düşünce anladı yanlış yaptığını.
Tüm bağı saran ayrıkotlarına bakarak:
“Dağdan gelip bağdakini kovmaya kalkarsınız ha? Öyle yağma yok!” dedi.
Hemen kolları sıvayıp tek tek yolmaya başladı. Bir köşeye yığıp yakmak üzere.