Etekleri Zil Çalmak Deyiminin Açıklaması, Hikayesi, Anlamı Kısaca
Etekleri Zil Çalmak Deyiminin Açıklaması, Hikayesi, Anlamı Kısaca
Anlamı:
Çok sevinmek, sevinçten havalara uçmak.
Hikayesi:
Bir zamanlar Anadolu’da güler yüzlü, tatlı dilli, herkesin sevip saydığı bir derviş yaşarmış. Dervişin pabuçlarının ucunda ve cübbesinin eteklerinde onlarca kuzu çıngırağı asılıymış. Derviş daha yolun başından görünmeden sesi gelirmiş. Şıngır şıngır şıngır diye yürüyüşünden herkes onu tanırmış.
Bir gün biri bu dervişe üzerindeki çıngırakların ne işe yaradığmı sormuş. “Yürürken yerdeki karıncaları, böcekleri kaçırmak için kullanıyorum. Yanlışlıkla onları ezmekten korkuyorum” demiş derviş. O günlerde mahalleye bir hırsız çetesi dadanmış. Mahallede girilmedik ev, çalınmadık eşya bırakmamışlar. Mahalleli illallah etmiş. Gece gündüz peşlerine düşmüşler ama bir türlü yakalayamamışlar hırsızları.
Yine bir gece bir evden çıkarken hırsızları görmüş bekçiler. Hemen peşlerine düşmüşler. Fakat hırsızlar tenha bir yere gizlenmişler. Bekçiler bakmışlar, bakmışlar, bir türlü bulamamışlar hırsızları. Tam vazgeçip yollarına devam edeceklermiş ki, o sırada bizim derviş sabah namazı için camiye gidiyormuş. Yine şıngır şıngır şıngırdayarak sokaktan geçiyormuş. Hırsızlar çıngırak sesini duyunca saklandıkları yeri bekçiler bastı sanmışlar. Ortaya çıkıp tam kaçmaya çalışırlarken bekçiler hepsini enseleyivermiş. Hırsız çetesinin yakalanmasına halk o kadar sevinmiş, o kadar sevinmiş ki, bu işte en büyük payı olan dervişi sevinçle kucaklayıp havaya atıp tutmuşlar. Dervişin etekleri de şıngır şıngır şıngırdamış. Bu olaydan sonra ahali bir şeye çok sevinen birisini görünce “Ne o eteklerin zil çalıyor” demeye başlamış.
******************
İşte böyle, sevinçten dört köşe olan, ağzı kulaklarına varan, bayram eden insanlar için kullanılır bu deyim.