Hancı Sarhoş, Yolcu Sarhoş Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Hancı Sarhoş, Yolcu Sarhoş Deyiminin Hikayesi ve Anlamı Kısaca
Bir yolcu gün kararınca kendisine geceyi geçirecek bir han bulmuş. Hanın kapısından içeriye girdiğinde bir de ne görsün, her taraf pislik içinde, yıkık dökük duvarlar, ortalıkta süprüntü çöp ve pis bir koku..
Biraz da titizce olan yolcu:
“Aman bu ne pislik. Nerede bu hanın hancısı” diye seslenmiş. Ama cevap veren olmamış.
Bir iki odayı dolaşıp hancıyı aramaya başlamış ama nafile. Bir köşede sinmiş başka bir yolcu gözüne ilişmiş:
“Hey hemşerim! Nerede bu hanın hancısı? Biliyorsan söyle de, çağırıp şu ortalığı biraz tertip ettirelim.” Adamdan ses çıkmayınca yanına gitmiş. Bakmış ki, zil zurna sarhoş. Değil hancınınkini, kendi yerini bile bilmesi mümkün değil. Üst kat alt kat, şu oda bu sofa derken hancıyı bir duvar dibine çökmüş bulmuş. Meğer ki, o da az önceki yolcudan beter sarhoşmuş. Adamcağız ne yapsın geceyi burada geçirmek zorunda, kendi kendine:
“Han sarhoş, hancı sarhoş yolcu sarhoş. Kime dert anlatmalı?” diye diye bir köşeye kıvrılıp yatmış.
- ••
Bu deyim, “kimin ne yaptığı belli değil, herkes kendi havasında” mânâsında kullanılır.