İfadesini Almak Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
İfadesini Almak Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
Eskiden mahkeme işlerine ‘kadı’lar bakarmış. Bu kadılardan bir tanesi, pek bir rüşvetçi imiş. Rüşveti aldı mı akı kara, karayı ak eder ve haksızı haklı çıkarırmış.
Birgün, bir dava sırasında, haksız ve suçlu olan kişi cezaya çarptırılacakken:”Aman kadı efendi!” demiş. “Benim tam yüz tane silahım var. Müsaade buyurursanız yarın onları getireyim de, hükmünüzü ondan sonra verin.”
Çakal kadı işi anlamış.
“Olur olur! Hay hay! Getir bakalım şahitlerini. Dinleyelim ve hükmümüzü ona göre verelim.”
O şuçlu ve haksız kişi, daha gün akşama kavuşmadan bir tepsi baklava hazırlatmış. Her bir baklava diliminin altına da bir altın koymuş. Böylece yüz altını bir tepsi ile birlikte kadının evine göndermiş.
Kapı çalındığında, mahkeme işlerine yardımcılık eden mübaşir de kadının evindeymiş. Kapıyı açıp tepsiyi almış. Elinde bir tepsi leziz baklava ile merdivenlerden yukarıya doğru çıkarken canı çekmiş ve bir dilim baklavayı ağzına atıvermiş. Tabi dilimin altındaki altın lirayı da görüp cebe indirmiş. Baklava midede, altın lira cepte kadının yanma varıp, tepsiyi vermiş.
Ertesi gün, rüşveti alan kadı haksız adama: “Efendi!” demiş “Senin şahitleri dinledim. Sen haklısın. Ancak şahitlerin yüz tane olduklarını söylemiştin. Bana doksan dokuz tanesi geldi!”
Rüşvetçi ne diyeceğini bilemez bir hâlde iken mübaşir lafa atlamış:
“Efendi hazretleri o şahitlerden bir tanesi pek bir zayıf idi. Ben merdivende ifadesini aldım gönderdim. Siz merak buyurmayın!”
*********
Bu deyim, “Hesap sormak, hakkından gelmek, haddini bildirmek..” gibi mânâlarda kullanılır.