Karıyı Boşamaya Vakit Yok Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Karıyı Boşamaya Vakit Yok Deyiminin Hikayesi ve Anlamı Kısaca
İki işsiz güçsüz ahbap, bütün gün ağızlarına birer saman çöpü takar, köşe senin bucak benim dolanır dururlarmış. Cepte para yok, mide boş… Günlerden bir gün, ahbablardan birine kısmet çıkmış, evlenmiş. Adamın vardığı hanım pek bir becerikliymiş. Haftasına varmadan, beyine iş bulmuş, hem de iki tane.
Adam sabahtan akşama kadar, bir hamamda çalışıyor, akşam olunca da, fırına koşturuyormuş. Önceleri hâlinden pek bi memnunmuş. Eski parasız pulsuz, işsiz güçsüz günlerini hatırladıkça hâline şükürler edermiş. Ancak günler günleri kovaladıkça, bîçarenin elinden ayağından derman çekilmeye başlamış. Hamamda kese atmaktan, fırında hamur karmaktan, yıl olmuş ki, sırtı rahat bir döşek görmemiş. Sıkılmış, daralmış…
Yine bir gün hamamdan fırına koştururken, eski ahbabına rastlamış.
“Birader nasılsın?” diye sormuş ahbabı.
“Aman, ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Yorgun öleceğim ona yanarım.”
“Ee birader sen de bu kadar çalışma bırak hamamı olmadı fırını?”
“Sıkar biraz!”
“Sebep?!”
“Bizim hatun!”
“Boşa gitsin!” Bu tavsiye bizimkinin hoşuna gittiyse de, karısından ödü patlarmış. Ahbabına bunu belli etmek istemediğinden, lâfı şöyle geçiştirmiş:
“İyi söylüyorsun da, a canını, öyle meşgulüm ki karıyı boşamaya bile vaktim yok!”
- ••
Bu deyim, “çok işi olan birinin, sıradan basit bir şey için bile vakit bulamamasını” anlatır.