Mustafa Şerif Alyanak hayatı ve şiirleri
MUSTAFA ŞERİF ALYANAK HAYATI
- (Vidin, 1890 – Türkiye, ?)
- Vidin’de öğrenim gördü.
- Öğretmenlik yaptı, sonra da gazeteciliğe başladı.
- Turan gazetesini çıkardı.
- 1930’larda Türkiye’ye göç etti.
- Önce Edirne Bulgar okulunda Türkçe öğretmenliği yapan Mustafa Alyanak, daha sonraları Ankara’da İçişleri Bakanlığında çalıştı.
- Türkiye’de de gazetelerde şiirleri ve çeşitli konularda yazıları basıldı.
MUSTAFA ŞERİF ALYANAK ŞİİRLERİ
MEÇHUL ÇOBANA
Garip çoban neden o kaval sesi
Sanki dertle yanan gurbet sesidir,
Ne hazin ağlıyor onun nefesi
Sanki ölümlerin mersiyesidir.
Bağrı yanmış çoban, gurbeti anma
Çal, kaval derdini söylesin bize,
Bu varlık önünde sakın aldanma
Hayat, bil ki benzer çılgın denize.
Çal kaygusuz çoban! Şenlensin dağlar
Kaval sesi bence gönül sesidir,
Dertli gönül ondan bir şifa umar
O, ölen aşkımın mersiyesidir…
******************
ANNEME
Hasret çiçekleri soğuk kar gibi
Ömrüne çelenkler bağladı, anne,
Gönlümü, hicranlar sonbahar gibi
Sararıp soldurdu, dağladı anne.
Mesut idim, ancak koynunda iken
Ufacık ellerim boynunda iken,
Acı tatmamıştım yanında iken
Ben güldükçe kalbim ağladı, anne.
Koştum, sevda denen rüzgâr peşinde
Tıpkı bülbül gibi, bahar peşinde,
Bilsen ne ağladım o yâr peşinde
Gönlüm seller gibi çağladı, anne.
Dolaşmam bir daha aşk denizinde
Yelkensiz, dümensiz… yârin izinde,
Başımı dinletsem artık dizinde
Yâr bana matemler bağladı, anne.