Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Felsefe Bilim ve Kültür Yayınları

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 34

“10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 34 Bilim ve Kültür Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 34

gelecek) diliminde denetlemek mümkün olmadığı için bu yöntemle elde edilen bilginin değişmez bir içeriğe sahip olduğunu söylemek de mümkün değildir. Ancak bu tümevarımla yeni bir bilgiye ulaşılır, bilginin artması sağlanır. Elde edilen bilgiler sürekli olarak kontrol edilir. Bu yöntemin kullanılışına örnek olarak şunu verebiliriz:

“İlk gördüğüm kuş kanatlıdır.
İkinci gördüğüm farklı bir kuş türü de kanatlıdır.
Üçüncü ve sonrasında diğer gördüğüm farklı türdeki bütün kuşların da kanadı vardır.
O hâlde bütün kuşlar kanatlıdır.”

Bu yöntemle elde ettiğim bilgi yeni bir bilgidir; önceden kabul edilmiş genel bir bilginin yeniden ifade edilmesi değildir.

Ancak ben kanatsız bir kuş görürsem, ortaya koyduğum bilgi yanlışlanmış olur. Böylece ben bu konu üzerinde yeni araştırmalara girişirim. Böylece bilgi alanı da genişler.

Analoji: Bilgiler arasında benzerliklerden hareketle bilgiye ulaşmayı ifade eden yöntemdir. Bu yöntemde, iki ayrı şeydeki benzerlik içeren ortak özellikten hareket ederek diğerinde bulunan bir özellik öbürüne yüklenir. Burada elde edilen sonuç, tümdengelimde olduğu gibi öncüllerden zorunlu olarak sonuca götürmez. Tümevarımdaki gibi bir olasılık durumu vardır. Kurulan bağlantının olması zorunlu değildir. Tümevarımdan farkı ise tümevarımda tek tek unsurlardan tümele/genel olana gidilirken analojide olay, nesne ya da olgulara gidilir. Bu yöntemin kullanılışına örnek olarak şunu verebiliriz:

“Dünya ve Mars gezegenlerinde su vardır.
Su, yaşamı meydana getirir.
O hâlde Mars’ta yaşam vardır.”

Analoji hem doğa hem de insan bilimlerinde kullanılan bir yöntemdir. Hatta eğitimde yapısalcı yaklaşımda kullanılan öğrenme metodunda analoji yöntemi de uygulanılmaktadır.

Tutarlılık; bir düşüncenin tutarlı olması, ortaya konan fikirlerin birbirleriyle uyumlu ve bağlantılı olması anlamına gelir. Tutarlılığı sağlayan bir diğer özellik ise ortaya konan fikirlerin hangi ilkelere göre konulduğunun belirlenmesidir. Ortaya konan fikirlerin mantıklı olması, bir konu açıklanırken fikirler arasında geçişi sağlayan görüşlerin açık olması, konuların birbirlerini destekleyecek şekilde kurgulanması ve akıl ilkeleriyle uygun olmasına bağlıdır.

Sözü edilen akıl ilkeleri, özdeşlik, çelişmezlik ve üçüncü hâlin imkânsızlığı ilkesidir. Tutarlı düşünce aklın bu ilkelerine uyarak bir yapı oluşturur. Özdeşlik ilkesi, bir şey neyse o olduğunu ifade eden anlayıştır. Çelişmezlik ilkesi, bir şeyin hem kendisi hem de başka bir şey olamayacağını ifade eder. Çelişmezlik ilkesinden türeyen üçüncü hâlin imkânsızlığı ilkesine göre bir şey ya kendisidir ya da kendisi değildir. Bu ilke üçüncü bir hâlin düşünülemeyeceğini ortaya koyar.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 34 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
unlike
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!