11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 218

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 218 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 218

2. Edebiyata uzak olduğunu düşündüğünüz bir bilim dalı seçiniz. Seçtiğiniz bilim dalıyla edebiyatın ilişkisini nasıl açıklarsınız? Bu ilişkiye örnek olabilecek bir eser yazınız.

• Cevap: Olası Cevap: Edebiyat ve matematik arasındaki ilişkiden bahsedebiliriz. Şiirdeki ölçü, uyak ya da aruz vezni zaten matematiğin ta kendisi. Ancak bu ilişkiden söz etmek için illa bu kadar net göstergelere ihtiyacımız yok. Matematikte keskin çizgiler olmasının yanı sıra aynı sonuca farklı yollardan ulaşılabileceğini de görürüz. Ayrıca bu yollar mükemmel ve insanı büyüleyecek kadar şaşırtıcı olabilir. Edebiyatta da böyle değil midir? İster şiir olsun ister roman, derdimizi en büyüleyici şekilde ve en süslü cümlelerle anlatmaz mıyız? Ayrıca matematik birçok yazarın da romanında sıkça yer verdiği bir bilimdir. Oğuz Atayın Bir Bilim Adamının Romanı kitabında büyük matematikçi Prof. Dr. Mustafa İnan konu edilmiştir. Kitapta sık sık matematiğin hayatın her alanında var olduğunu anlamak gerektiğine vurgu yapılmıştır.

3. Metinde Gustave Lanson, edebiyatın 1789 İhtilali (Fransız İhtilali) üzerinde etkisi olduğunu vurgulamaktadır. Bu yaklaşımdan hareketle Fransız İhtilalinin başlamasında edebiyatın nasıl bir etkisi olduğunu söylersiniz? Açıklayınız.

• Cevap: Olası Cevap: Fransız İhtilalinin özgürlüklerin kazanılması amacıyla yapıldığından yola çıkarak o dönemde halkın özgürlük ihtiyacı hissettiğini rahatlıkla anlayabiliriz. Böyle büyük bir hareketin birdenbire gerçekleşmeyeceğini de hesaba katarsak aydınlanma ihtiyacı ve özgürlükçü fikirlerin halk arasında konuşulur ve istenir olduğunu düşünebiliriz. Edebiyatın toplumla iç içe yaşadığını bildiğimize göre belli ki o dönemde yazarlar, şairler eserlerinde bu konular üzerinde durmuşlar. Toplum konuştukça eserler oluşmuş, eserler okundukça toplum daha çok konuşur olmuş. Birbirini besleyerek ilerleyen bu iki durum sonunda harekete geçme isteğinin güçlendiğini ve bu gücün bu büyük toplumsal olayın oluşmasında rol oynadığını söyleyebiliriz.

4. Edebiyat tarihçisi ve teorisyeni Gustave Lanson (Güstav Lonson), edebiyatı toplumun yansıması olarak düşünmüş, edebiyat tarihinin, edebiyat ve yaşam arasındaki bağlantısına da vurgu yapmıştır.

a) Yazar bu cümleyi bilgiye mi, yoruma mı dayanarak söylemiştir? Açıklayınız.

• Cevap: Cümlede öznel ifadeler olduğu için ilk bakışta yoruma dayanarak söylediği düşünülebilir. Ancak yazar burada kendi görüşlerini değil başka bir edebiyat tarihçisinin görüşlerini vurgulamıştır. Dolayısıyla cümle bir alıntıdır ve yazar cümleyi bilgiye dayanarak söylemiştir.

b) Yazarın bu tutumu cümlenin geçerlilik ve doğruluğunu nasıl etkilemiştir? Açıklayınız.

• Cevap: Olası Cevap: Cümlenin bir alıntı olması onu nesnel yapmış ve yoruma kapalı hâle getirmiştir. Nesnel ifadeler, kişiden kişiye değişmediği ve kanıtlanabilir olduğu için görüş, geçerli kabul edilir. Ancak bu, öznel ifadelerin geçersiz ve yanlış olduğu anlamına gelmez. Nesnel ve öznel kavramlarında önemli olan, bilginin kanıtlanabilir olup olmamasıdır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 218 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.