12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 66

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 66 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 66

1. Günümüzde hikâye veya modern hikâye türü, Batıda 19. yy.da, Türk edebiyatında ise 19. yy.ın sonlarında şekillenip bağımsız bir edebî tür hâline gelmiştir. Modern hikâyenin doğuşunda, süreli yayınların (gazete, dergi) önemli bir etkisi vardır. Özellikle 1947-1957 yılları arasında çıkarılan Seçilmiş Hikâyeler Dergisi hikâyecilere geniş imkânlar sağlamıştır.
O dönemde birçok sanatçının ilgiyle takip ettiği ve yeni yetişen hikâyecilere yön vermiş ve çok popüler olan bu derginin editörlüğünü yaptığınızı düşünün. Buna göre,

a) Cahit Zarifoğlu’nun Sizi Görmeliydim hikâyesine derginizin seçki bölümünde yer verir miydiniz? Niçin?

• Cevap:

Olası cevaplar: Evet, yer vermişimdir. Çünkü hikâyenin dili çok duru ve akıcı. Aynı zamanda yazar kendi iç dünyasını, yaşadığı başka olayları da ustalıkla birleştirerek vermiştir. Hikâyenin derin ve etkili bir anlatımı olması, duygu aktarımını etkin ve samimi bir dille yapması beni etkilediği için yer vermişimdir.
Hayır, yer vermemişimdir. Çünkü bana göre iyi hikâye bireyin iç dünyasına yönelen, karşılıklı konuşmaların olmadığı bir tür değildir. Köy sorunları, geçimsizlik, kültür çatışması gibi daha toplumsal konuların gerçekçi bir bakış açısıyla ele alındığı, karşılıklı konuşmaların yoğun olduğu hikâyelerden bir seçki yaptığımı düşünüyorum.

b) Derginizde, okuduğunuz hikâye ile ilgili Cahit Zarifoğlu’yla bir röportaj yapılmış olsun. Bu röportajda hangi soru sorulmuş ve Cahit Zarifoğlu bu soruya ne cevap vermiş olabilir?

• Cevap:

Olası cevaplar: Soru: Hikâyeler, genellikle dış görünüşün arkasındaki gerçekleri keşfetmemizi sağlar. Siz de bu hikâyenizde anlatıcının dışarıdan göremediğimiz iç dünyasına bir pencere açmışsınız. Bu pencereden bakınca sizi de görmek mümkün mü?
Cevap: Elbette mümkün. Siz de biliyorsunuz hikâyeler yaşanmışlıkların ürünüdür. Ben yaşamadığım, hissetmediğim daha doğrusu benden bir parça taşımayan anlatıcıya hikâyemde görev vermem.
Evet dikkatli bakarsanız görebilirsiniz ama bir yazar asla kendini hikâyesinde açtığı pencereden tamamen göstermez. Pencere hep buğuludur.

c) Cahit Zarifoğlu, derginizde genç bir hikayeciye “Yazdığın hikâyelerin gerek dilindeki gerekse genelindeki ihtiyarlığı aşabileceğini sanıyorum…” şeklinde başlayan açık bir mektup yazmıştır. Mektubundaki bu cümle ile genç hikâyeciden ne istemiş olabilir?

• Cevap: Olası cevap: Genç hikâyeciden sıradanlıktan, basmakalıp içeriklerden kurtulmasını istemiştir. Çünkü bir hikâyeci günlük yaşamın içinde daha çok nefes almalı, kendini daha çok yenileyip her seferinde gençliğine dönebilmelidir. Bunun için de yeni şeyler söyleyen ve nitelikli yayınları takip etmesini istiyor.

ç) Derginizi takip edenler farklı anlayışta yazan hikâyecilere rastlamışlar mıdır? Niçin?

• Cevap: Olası cevaplar: Tabii ki rastlamışlardır. Çünkü hangi anlayışta veya görüşte olursa olsun kalemi güçlü olan ve geleceğe göz kırpan bir yazarın dergimde olması gerekir. Aksi takdirde çok tutulan, tercih edilen ve geniş kitlelere ulaşmayı başaran bir dergi olamazdım. Rastlamamışlardır. Benim iyi hikâyeci olarak gördüğüm yazarlar, içeriklerini ve dillerini benim tercih ettiğim doğrultuda oluşturan yazarlardır. Benim önceliğim yazarların bağlı oldukları sanat anlayışı olduğu için dergide pek yer vermezdim.

d) Derginizin eleştiri köşesinde, o dönemin usta hikâyecileri ve okuyucuları tarafından aynı konuyla ilgili eleştiriler yayımlanmıştır. Sizce hangi konuda derginizi eleştirmiş olabilirler?

• Cevap: Olası cevap: Hep aynı anlayıştaki yazarların hikâyelerine yer vermemden dolayı eleştiri almışımdır. Çünkü hikâyeciler ve okuyucular farklı anlayıştaki hikâyeleri de okumak, onlardan da beslenmek istemiş olabilirler. Özellikle dönemin iki usta hikâyecisi “Farklılıklar zenginliğimizdir.” diyerek sert eleştirilerde bulunmuş olabilir.

e) Derginizin özel sayısı için okuyucularınız, şimdiye kadar aldığınızdan çok daha fazla teşekkür mektubu göndermiş olsun. Bunun nedeni ne olabilir?

• Cevap: Olası cevap: Derginin sloganı “Farklılıklar zenginliğimizdir” idi. Bu sayıda farklı anlayıştaki hikâyecilere yer verdiğim gibi yeni yetişen genç hikâyecilere de geniş bir yer ayırmışımdır. O yüzden çok sayıda teşekkür mektubu almışımdır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 66 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.