Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayınları

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 121-122

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 121-122 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 121-122

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 121

C. HUKUK İNKILABI

1. Cumhuriyet Dönemi Hukuk Anlayışı

Cumhuriyet öncesi dönemde vatandaşlar dinî inançlarına göre farklı hukuk kurallarına tabi oldukları için ülkemizde hukuk birliği yoktu. Eşitlik ilkesini zedeleyen bu çok hukuklu sistem, toplumda ortak bir millî kimliğin oluşumunu engelliyordu. Diğer yandan kanunlar, değişen şartlara uygun şekilde yenilenemediği için toplumun ihtiyaçlarına cevap veremiyordu.

Cumhuriyet yönetimi hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün vatandaşları eşit kabul ediyor ve her alanda çağdaşlaşmayı hedefliyordu. Bunun için de öncelikle hukuk sistemimizin evrensel bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. Mustafa Kemal, bu yenilenmenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu “Bugünün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi tatbik etmek, refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir.”0′ sözleriyle vurgulamıştı.

Cumhuriyet Dönemi’nde ülkemizin hukukçu ihtiyacını karşılamak amacıyla 1925 yılında Ankara Hukuk Mektebi açıldı. Aynı günlerde Türk hukukçuları (Görsel 4.6), ülkemizi çağdaş ve laik bir hukuk düzenine kavuşturmaya çalıştılar. Bu amaçla Batı ülkelerini örnek alarak Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Türk Medeni Kanunu gibi kanunlar hazırlayıp yürürlüğe koydular.

2. Türk Medeni Kanunu’nun Kabulü

Medeni hukuk ailede eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı hak ve sorumlulukları ile mülk edinme, borçlanma, miras paylaşımı vb. konuları düzenler. Cumhuriyet öncesi dönemde medeni hukukun temeli Mecelle adıyla bilinen kanun kitabına dayanıyordu. Ancak Mecelle yalnızca Müslümanlara yönelik düzenlemeler içerdiğinden diğer dinlere mensup Osmanlı vatandaşlarını kapsamıyordu. Mecelle’nin bir diğer eksikliği kadın erkek eşitliğini gözetmemiş olmasıydı. Bu nedenle hangi dinden olursa olsun bütün vatandaşları kapsayacak laik esaslara göre düzenlenmiş yeni bir medeni kanuna ihtiyaç vardı. Atatürk bu ihtiyacı “Medeni hukukta, aile hukukunda takip edeceğimiz yol ancak medeniyet yolu olacaktır. Hukukta işi oluruna bırakmak ve hurafelere bağlılık, milletlerin uyanmasını engelleyen en ağır bir kâbustur. Türk milleti, üzerinde böyle bir ağırlık bulunduramaz.”1 (2) sözleriyle dile getirmişti.

Türk Medeni Kanunu’nu hazırlamak üzere hukukçulardan oluşan bir komisyon kuruldu. Komisyonun incelemeleri sonucunda İsviçre Medeni Kanunu’nun model alınmasına karar verildi. Bu kararın verilmesinde İsviçre Medeni Kanunu’nun Avrupa’daki medeni kanunların en yenisi olmasının yanı sıra demokratik esaslara ve kadın erkek eşitliğine dayanması etkili oldu.

İsviçre Medeni Kanunu’ndan yararlanılarak hazırlanan Türk Medeni Kanunu, 17 Şubat 1926’da TBMM’de kabul edildi. Kanun’un 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girmesiyle birlikte dinî inancına bakılmaksızın her Türk vatandaşı aynı hukuka tabi oldu.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 122

Medeni Kanun, Türk aile yapısını ve Türk kadınının ailedeki yerini güçlendirdi. Bu kanun, aile kurmada resmî nikâh zorunluluğunu getirirken nikâhın devlet adına yetkili evlendirme memuru tarafından kıyılmasını hükme bağladı. Medeni Kanun’a göre bir erkek ancak bir kadınla evlenebilecek; evlenme yalnızca erkeğin değil, kadının da rızası alınarak gerçekleşecek ve ailede kadın ile erkek eşit haklara sahip olacaktı. Kadının evlenmede olduğu gibi boşanmada da söz hakkı bulunacak, boşanma kararı sadece mahkemeler tarafından verilebilecekti. Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesi ülkemizde adaletin gerçekleşmesi yolunda atılan önemli bir adım oldu. Kadınlar mirastan pay alma ve mahkemelerde şahitlik yapma konularında erkeklerle eşit hâle geldi. Türk kadını istediği alanda eğitim görme ve erkeklerle aynı işlerde çalışma (Görsel 4.7) haklarını da yine bu kanunla elde etti.

Aşağıdaki metinleri okuyunuz ve okuduklarınızdan hareketle Türk Medeni Kanunu’nun toplumumuza katkılarına ilişkin düşüncelerinizi verilen noktalı yerlere yazınız.

“Kadın Doktorlarımız: Tıp fakültesinde tahsillerini tamamlamak üzere olan altı hanım doktorumuz Anadolu’da çalışacaklardır. Bu sene staj sınıfını geçip seneye tabip diplomasını alacak hanımlardan ikisi kadın doğum, diğerleri dâhiliye, hariciye ve çocuk doktoru olmak istemektedirler”.
Basından, 17.05.1927.

“İlk Kadın Şoför: İlk defa takside çalışmak üzere şoför ehliyeti almak için sürüş merkezine müracaat eden Muammer Hanım imtihanda muvaffak olmuştur. İki güne kadar ehliyetini alarak şoförlüğe başlayacak olan Muammer Hanım muhabirimize şunları söylemiştir: ‘Beni özellikle uygulama imtihanında direksiyondan çok sıkı imtihan ettiler. İki manevrada dönülecek yeri ben bir manevrada dönmeye muvaffak oldum. En sert virajları geçirttiler. Hepsini yaptım. Şimdi bir otomobil alarak işe başlayacağım.’”
Basından, 17.01.1930.

  • Cevap: Bu Kanun ile mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın ve erkek eşit hale getirilmiş, evliliklerde resmi nikah yapma zorunluluğu getirilmiş, tek eşle evlilik esası benimsenmiştir. Türk Medeni Kanunu hukuk düzenine geçişin belgesi, bir hukuk ve uygarlık anıtıdır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 121-122 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
happy
1
unlike
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!