8. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Cevapları Sayfa 76

8. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 76 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Cevapları Sayfa 76

Soru: 17) Peyami Safa, 2 Nisan 1899’da İstanbul’da doğdu. Şair İsmail Safa’nın oğludur. Babası Sivas’ta sürgünde yaşamını yitirdi. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeniyle düzenli bir eğitim alamadı. Bir yandan çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik yaptı. Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ve Ali Kâmi’nin yönlendirmesiyle edebiyata başladı. Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia’nın adından esinlenerek “Server Bedii” takma adını kullandı. Bu isimle kaleme aldığı Cingöz Recai isimli polisiye dizi romanları büyük ilgi gördü. 1930’da basılan ve genç bir hastanın psikolojisini yansıtan otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nun ilk baskısını Nâzım Hikmet’e ithaf etmişti. Bu metinde Peyami Safa ile ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?

A) Düzenli bir eğitim almış mıdır?
B) Edebiyat hayatına nasıl başlamıştır?
C) Annesinden ilham alarak hangi eseri yazmıştır?
D) Para kaygısı ile yazdığı kitap var mıdır?

• Cevap: C

Soru: 18) Aşağıda bir muhabirle yazar arasındaki konuşmaya yer verilmiştir.
Muhabir: (I)—
Yazar: İstanbul’u ben çocukluktan beri dolaşırım. Daha o zamanlar Karaköy’den çıkar; bir başıma eski İstanbul’a, Suriçi’ne yürürdüm. Ama esas gezilerim 1960’larda başladı. Âşık olduğum İstanbul’u adım adım, sokak sokak gezdim. Bu gezilerim sayesinde hem bugün yitip gitmiş bir şehri öğrenmiş oldum hem de o şehri yazılarımda, kitaplarımda anlattım.
Muhabir: (II)—
Yazar: Evet, ikisi artık neredeyse tamamen farklı şehirler. Ben bu şehrin aslında ne olduğunu Suriçi İstanbul’a gidip geldikten, orada bir süre yaşadıktan sonra anladım. Ama artık o İstanbul’dan sadece esintiler var. 1960’tan evvelki Suriçi İstanbul sadece mimari dokusuyla değil ahalisi ve insan unsuru itibariyle de esas İstanbul’du. Sakinlerinin kendine has bir dili, nezaketi ve zarafeti vardı.

Bu konuşmanın akışına göre muhabirin sorduğu sorular aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

A) Çocukluğunuzda gezdiğiniz yerler nerelerdi? İstanbul ile sizin yaşadığınız şehir arasında hangi farklar vardır?
B) Neden İstanbul’a âşık olduğunuzu söylüyorsunuz? İnsanlar arasındaki ilişkiler eskiden nasıldı?
C) İstanbul’u ne zaman gezmeye başladınız? Eski İstanbul ile şimdiki İstanbul arasında ne gibi değişiklikler var?
D) Çocukluğunuzdaki gezilerin size faydası ne oldu? İstanbul’un yeni mimarisini beğenmenizin sebepleri neler?

• Cevap: C

8. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 76 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.