Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 110

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 110” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 110

İSMİNİ ÖĞRENELİM

Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.

ERZURUMLU TAHSİN

Tahsin Efendi’yi ilk defa olarak bir kış gecesi gördüm… Fakat daha evvel ondan bahsetmişlerdi. Herkesin bildiği şekilde hikâyesi şu idi:
Erzurum’un hâli vakti yerinde bir ailesinin çocuğu imiş; İstanbul’da hukuk tahsilini yapmış, hatta bir iki küçük memuriyette dahi bulunmuş, sonra Balkan Harbi’nde gönüllü olmuş, Trakya’da yaralanmış, iyileştikten sonra tekrar orduya girmiş, harbin sonunda birdenbire her şeyi terk etmiş ve bir daha ortalıkta görülmemiş. Uzun zamanlar öldü sanmışlar, sonra haberleri gelmeye başlamış: Bir mektep arkadaşı büyük seferberlikte onu Tebriz’de bir cami kapısında görmüş, fakat yanına yaklaşınca ta- nımamazlığa geldiği için konuşamamış. Bir başkası Şam’da rastlamış, üstü başı pek pejmürdeymiş, ilk önce arkadaşını tanımadan sadaka istemiş, fakat yüzüne bakınca uzattığı parayı atarak kaçmış.
Bana Tahsin Efendi’den ilk önce bahseden bu ikincisi olmuştu. Bu esnada babası ölmüş, kardeşleri ve annesi belki bir gün döner ihtimaliyle mirastan hissesini ayırmışlardı. Annesi onun bir gün geleceğine o kadar eminmiş ki, her kapı çalmışında “Tahsin’dir!” diye yerinden fırlarmış. Ben Erzurum’da iken bu bekleyen annelerin hikâyelerini çok dinledim. Hemen her evde bir iki ölüye ağlanır ve bir iki kayıp beklenirdi. Tahsin Efendi işte bu kayıplardan biriydi.
Bir gün Tophaneli kahvesinde birkaç kişi oturmuş, çay içiyorduk. Birdenbire bir arkadaş nefes nefese içeriye girdi:
— Haberiniz var mı? Tahsin Efendi gelmiş. Üç gündür, Erzurum’da imiş. Kardeşleri gizlemişler; üst baş bitik. Anası sevincinden ölümler geçirmiş. İki gece evde kalmış, yıkamışlar, yeni urbalar giydirmişler, mirasını vermişler. Anası oğlunu evlendirmeye kalkmış. İlk önce “olur olur”la geçiştirmiş, sonra dün akşam anasına “Vazgeçin, demiş, bunlardan vazgeçin. Benim dünya malında gözüm yok, ben dünyayı boşadım. Böyle evlerde oturamam, elbise, muntazam yiyecek, sıcak yatak; bunlar bana zor geliyor. ben gideceğim, benim mala, mülke ihtiyacım yok.” demiş.
(…)
Ahmet Hamdi Tanpınar, Hikâyeler (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Kelime Dağarcığı:

memuriyet: Memurluk. muntazam: Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde. pejmürde: Eski püskü, yırtık. urba: Giysi.

1. Okuduğunuz metinden alınan cümlelerdeki altı çizili isimlerin türünü tablodaki boşluklara yazınız.

  • Cevap: 

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 110 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!