
Göz Dağı Vermek Deyiminin Anlamı ve Hikayesi


Göz Dağı Vermek Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
Köylerden kasabalara, kasabalardan şehirlere at arabaları ile yolcu taşıyan bir arabacı, bir gün ücretlere on altın birden zam yapmış. Yolcular, “Ağam bu zam çoktur, hangimizin kesesinde bu kadar para var ki..” deyip itiraz etmeleri karşısında da, parmağını yol üzerindeki sarp yalçın ve mor dağlara uzatarak:
“Şu dağı görüyonuz mu? Benim arabam bu dağ yolundan iki günde ancak geçer. O yolda, kurdu var, çakalı var,
hırsızı var, Şeytan Geçidi var, Ecel Köprüsü var, insanı pırasa gibi doğrayan eşkiyası var, var oğlu var… Ben eşkiyaya avanta veriyorum habarınız yok! Parayı çok bulan yörüsün getsin” demiş. İşin aslına bakarsanız, arabacı eşkiya ile ortakmış. Yolculardan topladığı fazla paranın bir kısmını onlara verir, kalanını ise kesesine atarmış. Eşkiyalar ise, zaman zaman ortalığa çıkar korku salarlarmış ki, arabacı fiyatı rahat artırabilsin.
Acelesi olan, önemli işleri bulunanlar, arabacıya yalvar yakar oldularsa da, arabacı dediğinden dönmemiş. Her seferinde, eliyle dağı gösterip, yolcuların gözünü dağlar ile korkutmuş.
*****************
Bu deyim, “istenileni yaptırabilmek amacıyla korkutmak, korkutucu eylemde bulunmak” anlamında kullanılır.