
Manzume ve Şiir Nedir, Arasındaki Fark, Örnekleri, Benzerlikler Kısaca


MANZUME ve ŞİİR
Manzume ve Şiir Nedir, Arasındaki Fark, Örnekleri, Benzerlikler Kısaca
- “Nazım”ın “sözcük anlamı “dizme, tertip etme, sıraya koyma”, manzum ise “dizilmiş, düzenlenmiş”tir. Yani “nazım” ve “manzum” sözcükleri ölçülü, uyaklı bir biçimde söylenmiş sözü ifade eder.
- Nazımla oluşmuş dizelerden oluşan eserlere “manzume” denir. Ancak yazılmış her manzume (yani ölçülü uyaklı söz) şiir olamaz. Sanat değeri taşıyan manzumelere şiir denebilir ancak.
- “Mensur” veya “serbest” tarzda yazılmış bir metin şiir olabildiği hâlde “manzum” bir metin, şiir değeri taşımayabilir.
- Şiiri şiir yapan sanatsal değeridir, güzellik ve özgünlük arayışıdır vs…
- Manzumede anlatılanlar düz yazı olarak da anlatılabilecekken şiirde anlatılanlar düz yazı olarak tam olarak anlatılamaz.
- Şiiri düz yazıya çevirerek anlatmaya çalıştığımızda şiirin duygu değerinin kaybolduğunu görürüz.
- Manzumeler genellikle didaktik metinlerdir ve manzumelerde kullanılan sözcükler genellikle gerçek anlamıyla kullanılır. Şiirlerde ise coşku ve heyecan yaratma amaçlanır, sözcükler genellikle yan ve mecaz anlamda kullanılır.
- “Şiir”in dili “manzume”den farklı olarak imgeli bir dildir.
“Manzume” örneği;
BAYRAM
Fakat bu levha-i handana karşı, pek yaşlı,
Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı,
Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor.
Gelen geçen “Bu niçin ağlıyor?” deyip soruyor.
Yetim ayol… Bana evlat belasıdır bu acı
Çocuk değil mi, “salıncak” diyor…
Salıncakçı!
Kuzum, biraz da bu binsin… Ne var sevabına say…
Yetim sevindirenin ömrü çok olur…
Hay hay!
Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine
Katıldı ağlamayan kızların şetaretine.
Mehmet Akif Ersoy
*************************
“Şiir örneği:
BU ELLER MİYDİ
Bu eller miydi masallar arasından
Rüyalara uzattığım bu eller miydi
Arzu dolu, yaşamak dolu
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan
Bilyaların aydınlık dünyacıkları
Bu eller miydi hayatı o dünyaların
Altın bir oyun gibi eserdi
Altın tüylerinden mevsimin rüzgârı
Topraktan evler yapan bu eller miydi
Ki şimdi değmekte toprak olan evlere
El işi vazifelerin önünde
Tırnaklarını yiyerek düşünmek ne iyiydi
Kaybolmuş o çizgilerden
Falcının saadet dedikleri
köylü çakısının kestiği yer
Söğüt dallarından düdük yaparken
Bu eller miydi kesen mavi serçeyi
Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık
Yorganın altına saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi
Ayrılmış sevgili oyuncaklardan
Kırmış küçücük şişelerini
Ve her şeyden ve her şeyden sonra
Bu eller miydi Allah’a açılan
Fazıl Hüsnü Dağlarca