Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Cevapları

10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 125 Cevabı

10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 125 Cevabı” ise önce sorular yazıldı daha sonra kitabın üzerinde çözülerek gösterildi. Önce sorular hemen ardından ise cevaplar mevcuttur.

10. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 125 Cevabı

“Güzel”e yönelik farklı görüşler olmakla beraber uzlaşılan bazı ölçütler de vardır. Güzel yargısı bir insan, nesne, düşünce veya sanatsal eser için kullanılır. Bir şeyin güzel olması; onun hoş duygular oluşturması, zevk vermesi, heyecan uyandırması ve ölçülü olması gibi ölçütleri karşılıyor olduğunu gösterir. Bu ölçütler kişiden kişiye, kültürden kültüre değişebilir. Bu düşünce, insanların ortak estetik bir değer yargısı oluşturamayacağını iddia eder. Bu bakış açısına karşı ortak estetik yargıların olduğunu ve bundan dolayı güzelin niteliklerinin kişiden kişiye değişmeyeceğini savunan görüş de vardır.

Sanattaki güzellik konusu, estetiğin alanında olmakla birlikte estetiğin sanatı kapsayan kısmı sanat felsefesi olarak adlandırılmıştır (Şekil 3.4). Sanat eseri üzerinden şekillenen güzellik yargıları çoğu kez kişilerin beğeni ölçülerine dayandırılır. Estetik yargıların bireysel olduğu anlayışından çıkan bu görüş, güzelliği bir yorum olarak ele alır. Sanatsal ürünün insanda uyandırdığı etki, bütüncü bir yorumlama olduğu kadar parçalara yönelik de oluşturulur. Örneğin bir kişi dinlediği şarkının sözlerini beğenmezse de müziğini beğenebilir ya da bir sinema filmini konusu bakımından güzel bulmasa da filmi oyunculuk açısından iyi olarak değerlendirebilir.

Sanattaki güzellik, içinde bulunulan çağın izlerini taşır. Her dönemin zihniyeti, kendi güzellik ve beğeni ölçütlerini belirler. Bununla birlikte sanatsal beğeninin çağları ve dönemleri aşan bir yönü bulunur. Bir tablo veya tiyatro oyunu değişik çağlarda da ilgi ve beğeni oluşturabilir.

Sanatta güzeli ortaya çıkaran estetik değerlere yönelik iki farklı görüş bulunur. Bunlardan ilki öznelci görüştür. Bu görüşe göre estetik değerler ve güzel yargısı sanatsal ürüne yönelen kişiye göre değişiklik gösterir. Sanatın belirleyici ölçüsü, sanatsal ürünün kendisi değildir. Bu görüşe göre sanat eseri kendi başına estetik bir değer taşımaz. Alımlayıcının (sanatı izleyen, dinleyen, sanata ve sanatsal ürüne yönelen estetik öznenin) beğenileri belirleyicidir. Örneğin klasik müzik kimilerine güzeldir kimilerine ise hiç zevk vermez.

Öznelci görüş karşısında nesnelci görüş yer alır. Bu görüşe göre sanatsal güzellik sanat eserinin özelliğidir. Alımlayıcı değer yargıları oluştursa da asıl ölçüt eserin kendindedir. Dönemini aştığı düşünülen sanat eserleri bu durumun kanıtıdır. Örneğin bir film, çekimi yapıldığı dönemde gösterime girecek salon bulamazken ya da çok az seyirciye ulaşmışken daha sonraları sanatsal açıdan değerli kabul edilmiştir.

Tartışalım

1. Sosyoekonomik ve kültürel çevre benzeştiği ölçüde insanların beğenileri de benzer olabilir mi? Tartışınız.

  • Cevap: Sosyoekonomik ve kültürel çevreler insanların beğenilerini etkileyebilir ancak tamamen aynı beğenilere sahip olmalarını sağlayamaz. İki kişinin aynı sosyoekonomik ve kültürel çevrede büyümüş olmaları bile farklı kişilikleri ve farklı deneyimleri olabileceği için farklı beğenilere sahip olmaları mümkündür. Ayrıca, insanların beğenileri sadece çevrelerine değil, genetik yapılarına, kişisel deneyimlerine ve tercihlerine de bağlıdır. Bu nedenle, aynı sosyoekonomik ve kültürel çevrede yetişen insanların bile farklı beğenilere sahip olabileceği söylenebilir.

2. Şu ana kadar yazılmış tüm şiirler bilgisayara kaydedilir ve bilgisayar da bu verileri kullanarak şiir yazarsa bu şiir, sanat olarak kabul edilebilir mi? Tartışınız.

  • Cevap: Sanat, insan duygularını, hayal gücünü ve yaratıcılığını kullanarak ortaya çıkan bir ifade biçimidir. Bilgisayar programları ise, insanların belirli kurallarla veri girişi yaparak belirli sonuçlar elde etmelerini sağlar. Bu nedenle, bilgisayar tarafından yazılan şiirlerin sanat olarak kabul edilip edilmeyeceği tartışmalıdır. Bilgisayar programları sadece belirli kurallar çerçevesinde veri girişi yaparak sonuç üretebilirken, sanat eserleri insanın yaratıcılığına ve hayal gücüne dayanır. Bilgisayar programları tarafından üretilen şiirler, sadece dilbilgisi ve kelimelerin kullanımı açısından doğru olabilir ancak insan duygularını yansıtmakta zayıf kalabilirler. Bu nedenle, bilgisayar programları tarafından üretilen şiirlerin sanat olarak kabul edilip edilmemesi tartışmalıdır.

10. Sınıf  Felsefe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 125 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!