Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Tarih Meb Yayınları

10. Sınıf Tarih Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 106

10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 106 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Tarih Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 106

Osmanlı müderrisleri akli ilimlerden özellikle mantık ve matematiğe önem vermiştir. Osmanlılarda iyi kadı olmanın yolu matematik ve astronomi gibi bilimleri de bilmekten geçmiştir.

Medreseler; Osmanlı Devleti’nde âlimlerin yetiştirildiği, bilginin üretildiği yerdir. Orhan Bey’den itibaren diğer padişahlar da Bursa ve Edirne’de çeşitli medreseler yaptırmıştır. Medreseler, müderrislerinin yevmiyelerine göre 20’li, 40’lı, 60’lı medreseler şeklinde derecelendirilmiştir. Medresenin derecesi yükseldikçe müderrisin geliri de artış göstermiştir. En yüksek dereceli medrese Fatih’in yaptırdığı Sahn-ı Seman Medreseleriydi. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman, Sahn-ı Seman Medreseleri ile aynı dereceye sahip Süleymaniye Medreselerini yaptırmıştır. Fatih ve Kanuni Dönemi’n- de medreseler geliştirilerek alt bölümler oluşturulmuş ve hadis araştırmaları için Darülhadis, tıp eğitimi için Darüttıp, Kur’an’ın okunması ve ezberlenmesi için Darülkurra gibi ihtisas medreseleri kurulmuştur.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Sahn-ı Seman Medreseleri, Fatih Camisi’nin etrafında sekiz yüksek medrese ve bu medreselerin arkasında “Tetimme” adıyla bilinen sekiz küçük medreseden oluşmaktaydı. Fatih Camisi’nin etrafındaki bu on altı medresenin yanında bir de Sıbyan Mektebi kurulmuştur. Medreseler, talebelerin eğitim ve öğretimi yanında yeme-içme ve barınma ihtiyaçlarının da karşılandığı, vakıflar tarafından desteklenen yatılı bir okul şeklinde hizmet vermiştir.

Osmanlı Devleti’nde cami ve kütüphanelerde de medrese eğitimine benzer bir eğitim verilmiştir. Medrese eğitiminden farklı olarak daha çok halkın din eğitimini ve mensuplarının nefs terbiyesini esas alan tekke ve zaviyeler, eğitim ve bilgi üretiminin yapıldığı diğer kurumlardır. Osmanlı sultanları tasavvuf mensuplarına karşı oldukça müsamahakâr davranmıştır. Öyle ki tekkedeki derviş (Görsel 4.10) ve arifler, ilmiye sınıfından kabul edilmiş ve bunlara da yevmiye ödenmiştir. Devletin tekke ve zaviyelere olumlu yaklaşımı tek taraflı olmamıştır. Dervişler ve arifler de nüfuzlarını devletin ilerlemesi yönünde kullanmıştır.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 106 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!