Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 384

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 384 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 384

Dilber bir gün evvel sevinçlerle dolu bir cennet bahçesi saydığı bahçede, sabah letafet ve gösterişiyle, kuşlar keyif ve neşeyle şarkılar söylemeye başlamışken, hiçbir şey hissetmeyerek zihni düşünmek, ciğerleri nefes almak kuvvetini kaybettiğinden insana korku verecek kadar uçuk olan rengiyle bahçenin bir tarafına konmuş Venüs heykeline benziyordu.
Kadın döndüğünde Dilber’i bıraktığı yerde bularak, ikisi birlikte yürümeye başladılar. Biraz uzaklaşınca, iki tarafı büyük ağaçlarla çevrili bir yolun sonunda, sabahın hafif sisleri arasından görünen bu köşke bu sevda yuvasına Dilber son bir kez hasretli gözlerle bakıyordu.
(…)
Samipaşazâde Sezai, Sergüzeşt

1. Dilber’in Çaresaz’a söylediği Yalnız dökülen gözyaşları acıdır. sözüne katılıyor musunuz? Size göre bu sözün şahısların kişilik özelliği ile bir bağlantısı olabilir mi? Düşüncelerinizi günlük hayatla ilişkilendirip gerekçelendirerek açıklayınız.

  • Cevap: Evet, katılıyorum. Çünkü sıkıntılar paylaşıldıkça hafifler. Kişi sorunlarını paylaştıkça onlara bir çözüm bulabilir. Hayır, katılmıyorum. Çünkü yalnız bir şekilde duygularıyla baş başa kalmak kişiyi sorunlarıyla yüzleştirir. Bu sözün şahısların kişilik özellikleri ile ilgili bağlantısı vardır. Kişilik özelliklerine göre herkes böyle bir durum karşısında farklı yaklaşımda bulunabilir.

2. İnsanların düşünceleri sizce yaşam biçimleriyle ve hayal dünyalarıyla örtüşür mü? Düşüncelerinizi okuduğunuz metindeki Dilber’le Çaresaz’ın konuşmalarını da göz önünde bulundurarak açıklayınız.

  • Cevap: Kişlerin yaşadığı hayat nasılsa düşünceleri de buna göre şekil alır. İnsanların yaşadıkları sosyal çevreleri, yaşam tarzları düşünceleriyle yoğrulur.

3. Siz olsaydınız Celal Bey’in ruh hâlini dikkate alarak metni nasıl tamamlardınız?

  • Cevap: Dilberin köşkten ayrıldığını duyan Celal Bey, üzüntüsünden bir süre kendine gelemedi. Gözleri herkesi görüyor fakat hiç kimseyi tanımıyordu. Dilberi köşke getiren kadını bulup Dilberin verildiği adrese gitti ancak o aile birkaç gün önce evden taşınmıştı. Celal Bey, keder dolu bir asır gibi süren bir hafta geçirmişti. Bir sabah odasında hüzünlü düşüncelere dalıp Dilber’le olan anılarıyla baş başayken odanın kapısı çalındı. Gelen Çaresazdı. Sevinçten gözleri ışıl ışıl parlayan Çaresaz, Dilber’i köşkten götüren kadının geldiğini ve ona ulaştığı haberini verdi. Bunu duyan Celal Bey yatağından kalkıp hızlıca evden çıkarak vapur iskelesine yöneldi. Şiddetli duygularla sarsılmıştı. Dilber’i köşke getiren kadının söylediği adrese gitti. Dilber, karşısında Celal Bey’i görünce çok heyecanlandı. Celal Bey, Dilber’in kaldığı aileyle konuştu ve Dilber’le o evden ayrıldılar. Vapur, iskeleden hareket ettiğinde Celal Bey için o gün her şey bambaşkaydı. Boğaziçi, kendisine şahane bir manzara sunuyordu. Birbirini seven bu iki insan manzaranın tadını çıkarıyor ve mutlu olunacak yeni yerlerin hayaliyle yeniden canlanıyorlardı.

4. Okuduğunuz metinde Dilber esir değil de eğitimli, kültürlü, varlıklı biri olsaydı Dilber’in metindeki kişilik özelliklerinde sizce değişiklik olur muydu? Niçin?

  • Cevap: Evet farklılık olurdu. Çünkü olaylar karşısında bu derece savunmasız olmaz; romanın akışında kendisiyle ilgili olan durumlarda daha etkili, özgüvenli, sosyal olabilirdi. Hayır, farklılık olmazdı. Çünkü insanların kişilik özellikleri değişmez.

5. Okuduğunuz metinde “esaret” kavramı üzerinde durulmuştur. Atatürk’ün “Özgürlük, benim karakterimdir.” sözünden hareketle özgürlüğün kişiler ve toplumlar üzerindeki yansımaları hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yazınız.

  • Cevap: Özgürlük, kişiler ve toplumlar için temel gereksinimdir. Bağımsız ve özgür yaşamak, başkalarının himayesi altına girmemek, kişilerin ve toplumların gelişmişlik düzeyleriyle doğru orantılıdır. Ancak şu da unutulmamalıdır ki bir kişinin özgürlüğü diğerinin özgürlüğünün başladığı yerde biter. İnsanlar birbirlerinin özgürlüklerine saygılı oldukları ve bunu kişilik özelliği hâline getirdikleri sürece daha gelişmiş bir toplum ortaya çıkar.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 384 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!