Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 414

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 414 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 414

1. Realistlerin kişileriyle romantiklerin kişileri farklıdır. Romantiklerin kişileri güzel yapılmış resim gibidir, bütün özellikleriyle görülmezler. Realistlerin kişilerini beraber yaşıyormuş gibi tanıma olanağı vardır çünkü onların kişileri canlı insanlardır. Bir realistin eseri, bir hayat tecrübesidir. Bu açıklamayı göz önünde bulundurduğunuzda okuduğunuz metindeki kişilerin romantik ya da realist anlayışlardan hangisiyle anlatıldığını söyleyebilirsiniz? Metinden örneklerle açıklayınız.

  • Cevap: Realist bir anlayışla yazılmış. Çünkü çok gerçekçi hem hasta bir çocuğun başta annesi olmak üzere çevresindekilere yaptığı kaprisler hem de çocuğu hasta bir annenin onun isteklerine boyun eğişleri. Çocuğun uzun tasviri, onu tek boyutlu bir varlık olmaktan çıkarıp günlük yaşamımızda benzer durumlarıyla karşılaştığımız kardeşimiz gibi canlı ve inandırıcı yapmış.

2. Yazar kadrosunu Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın gibi isimlerin oluşturduğu Servetifünun romanı; aşk, ölüm, kaçış ve yabancılaşma gibi dramatik konular üzerine kurulur. Nitekim okuduğunuz metinde de Leylâ adındaki bir çocuğun hastalık süreci anlatılmaktadır. Dar bir sanatçı kadrosunu ve kısa bir zaman dilimini (1896-1901) kapsayan bu dönem; “toplumdan kopuk”, “içe kapalı”, “dar bir çevreyle sınırlanmış” gibi, bazı eleştiriler almasına rağmen yenileşme sürecindeki Türk edebiyatını, özellikle anlatı türlerinde yeni ufuklara taşımıştır.
Yukarıda bahsedilen sanatçıların eleştirilen davranışlarının nedeni sizce neler olabilir?

  • Cevap: Dünya edebiyatını az çok takip ediyorlarsa yaşadıkları dönemin edebiyat anlayışından etkilenmiş olabilirler. Memlekette her konudan bahsetmelerine uygun bir ortam bulunmayabilir. Baskılar, ceza alma korkusu kendi iç dünyalarına çekilip toplumdan kopuk bireysel konular işlemelerine neden olmuş olabilir.

3. Servetifünun romanının en kusurlu yönü, hiç şüphesiz, dili ve üslubudur. Yaptıkları uzun tamlamalar ile o zamanlar “mükemmel şekilde işlenmiş” dedikleri bir dil meydana getirmişlerdir. Okuduğunuz metinde de görüldüğü gibi fiil ve fiilimsilerle birbirine bağlanmış uzun cümleler, bu dönemin ürünlerinde sık rastlanan bir üslup özelliğidir. Fakat sonraları bu dilden vazgeçme yolunu tutmuşlar ve eserlerinin 1920den sonraki baskılarında dil ve üslup bakımından değişiklikler yapmaya başlamışlardır. Sözü edilen bu sanatçıların dil konusundaki keskin tavırlarından vazgeçmelerinin nedenleri sizce neler olabilir?

  • Cevap: Dil sürekli değişen, gelişen, kendi yolunda akan canlı bir varlık olduğu için yapay müdahaleleri kabul etmez. Zamanı gelince asıl kaynağına döner. O kaynak da o dilin sahibi olan halktır. O eserlerin muhatabı da halktır. Ve belli bir kültür seviyesine sahip bir okurun bile eline alamayacağı kadar ağır bir dile sahip olan eserler türü ne olursa olsun sadeleştirilmelidir. Bu doğal bir süreçtir. Tabi eserin sahibi sanatçı sadece edebiyat tarihlerinde adı anılan bir kişi olmak istemiyorsa.

4. “Servetifünun nesrinin babası” olarak adlandırılan Halit Ziya Uşaklıgil, Suut Kemal Yetkine yazdığı mektupta Kırık Hayatları, daha önce yazdığı ünlü romanları Maî ve Siyah ile Aşk-ı Memnudan daha çok önemsediğini, onu daha yalın daha süslerden arınmış bulduğunu belirtir. Sanatçının, en son yazdığı romanını daha yalın ve süssüz diye nitelemesi sizce onun edebî gücü açısından bir aşama mı bir gerileme midir? Düşüncelerinizi gerekçesiyle birlikte açıklayınız.

  • Cevap: Bana göre bu bir aşamadır. Çünkü emek vermeden yazan insan kalabalık yazar. Emek vererek, üzerinde durarak, düşünerek, kendini eleştirerek eserini olgunlaştıran insan; en sade biçimiyle en anlaşılır, kalbe ve ruha en hitap eden ifadeleri bulur. Son eserinin yalın, süssüz olduğunu söylemesi edebî üslubundaki gelişimin ifadesidir.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 414 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!