Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Felsefe Meb Yayınları

11. Sınıf Felsefe Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 47

11. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 47 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Felsefe Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 47

Yaratıcının Varlığını Kanıtlama Problemi

İslam felsefesinde yaratıcının varlığının delilleri problemi, Yaradan’ın varlığına ilişkin akla uygun delil getirilmesi üzerine şekillenir. Mesele, Yaradan’ın varlığının akılsal olarak temellendiril- mesidir. Bu probleme kelamcılar ve İslam filozofları çeşitli açıklamalar getirmiştir. İslam kelamcıla- rından Eş’arî, filozoflardan ise El Kindî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd düşünceleriyle öne çıkmaktadır.

Eş’arî

Yaratıcının varlığına yönelik kanıtlarını doğada gözlenen değişimlere dayandırarak açıklar. Ona göre insan akıl sahibi olması bakımından diğer yaratılan varlıklar arasında en mükemmel olanıdır. İnsanın doğumdan ölüme kadar farklı biyolojik süreçlerden geçerek olgun bir varlık hâline geldiğini belirten Eş’arî, insanın bu olgunluğa kendi kendine ulaşamayacağını belirterek zorunlu olarak bir yaratıcının olması gerektiğini savunur. İnsan aklı ile yaratıcının varlığını bilebilir. İnsanın yaratılışına ilişkin Kur’an-ı Kerim’den ayetler gösteren Eş’arî, onların meallerini örnekler üzerinden anlatarak yaratıcının varlığına ilişkin deliller sunar.

İbn Sînâ

Varlığı üçe ayırır: zorunlu (vâcib-ül vücud), mümkün olan (mümkin-ül vücud) ve mümkün olmayan (mümte- ni-ul vücud) varlıklar. İbn Sînâ, mümkün olmayan varlıkları sadece mantık açısından kabul eder. Onun ontolo- jik olarak yoğunlaştığı varlık ilk ikisidir. Zorunlu varlık; varlığı başka bir varlığa muhtaç olmayan, ezelî ve ebedî varlıktır. Mümkün varlık; etrafta görülen, sürekli bir şekilde var olan ama daha sonra yok olan varlıklardır. Bu varlıklar, zorunlu varlıktan taşma sonucunda çıkmıştır. Zorunlu varlık yaratıcıdır ve ilk olarak aklı yaratır, ilk akıl da ikinci aklı yaratır ve bu yaratma sürekli devam eder. Bu görüş, İslam felsefesinde sudûr nazariyesi (kuramı) olarak da bilinir ve temelleri Plotinos’a dayanır.

El Kindî

Birçok İslam filozofu gibi yaratıcının varlığını kanıtlamak için “hudûs deliline” başvurur. Hudûs, sonradan yaratılan demektir. Hudûs delili, sonradan yaratılanın zorunlu olarak bir yaratıcıyı gerektirmesi mantığına dayanır. El Kindî’ye göre âlem (evren), kadîm (öncesiz) değil hâdistir (sonradan olan). Onun bilfiil (eylemli olarak) gerçekleşmesi hâdis olmasındandır. Âlemin sonradan yaratılan olduğunu kanıtlamak için âlemde zamanla değişim olduğunu ve zamanın olmasının da âlemin sonlu olduğuna kanıt olduğunu ileri sürer. Âlem sonlu olduğuna göre bir başlangıcı ve bir başlatıcısı vardır, görüşündedir. Âlemde düzen ve uyum olmasının Yaradan’ın varlığına ilişkin bir başka delil olduğunu savunur.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Felsefe Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 47 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
love
0
happy
0
clap
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!