Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 313

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 313 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 313

Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Kiralık Konak

(…)
Naim Efendi, hemşiresini bütün söylediklerinde haklı buluyordu. Bununla beraber istiyordu ki ta- mamiyle haksız olsun. Kendi kendine diyordu ki: “Hemşirem öteden beri her şeyi fena görmeye meyillidir. Çocukluğunda ne kadar hırçın, ne kadar geçimsizdi. Bu mizacı hâlâ değişmedi. Etrafında her zaman, uğraşacak bir adam arar. Birini parmağına taktı mı nihayete kadar yapmadığını, söylemediğini bırakmaz. Zevci rahmetli Afif Paşa onun elinden az mı çekti idi? Biçare, ne kadar da halûk uslu idi. Evlilik hayatında kıskançlığı, şüpheyi davet eden hiç bir hareketi yoktu. Bununla beraber evinde her gün yeni bir sorguya, her gün yeni bir açıklama isteğine, bir kavga veya tartışmaya maruz kalırdı.”
Naim Efendi, “Sağ olsun diyordu; hemşire kendini hâlâ eski devirlerde zannediyor. Kıyafetler gibi ruhlar da değişti. Büyüklere eski itaat, eski hürmet nerede? Kimde var? Bizim gördüğümüz terbiyedeki kimselerle şimdi alay ediyorlar. Belki hakları da var. Her eski şey biraz acayiptir; çocuklarımızın çocuklarını kendimize uydurmaya çabalamak ne beyhude… Onlar, her şeyden evvel, zamanın icaplarına uymaya mecburdurlar. Hemşire istiyor ki Seniha kendisi gibi olsun. Bu mümkün mü? Gençliğimizde kendisinin yaşayışı, giyinişi, düşünüşü, büyük validenin yaşayışına, giyinişine düşünüşüne benziyor mu idi?”

(…)
Naim Efendi konağa dönüşünde, kapının önünde hemşirezadesinin oğlu Hakkı Celise rasgeldi. İhtiyar adam, bu çocuğu da torunları derecesinde severdi. Pek ağırbaşlı ve mahçup tavırlı bir gençti. Vakıa biraz haylazdı; beyhude şeylerle meşgul olurdu. Naim Efendi, geçenlerde, onun şiir diye yazdığı bazı garip manzumeleri görmüştü de hayretler içinde kalmış ve çocuğun aklına dair epeyce endişeye düşmüştü.
O giderken Hakkı Celis çıkmak üzere idi. Naim Efendi:
— Nereye böyle küçük şair?
dedi ve çenesini okşadı. Küçük şair iki saatten beri burada Seniha’yı bekliyordu. Genç kız bir gün evvel ona birçok kitap sipariş etmişti ve öğleden sonra, akşama kadar kendisini bekleyeceğini söylemiş. Halbuki çoktan çıkıp gitmiş ve hâlâ gelmemişti.
Genç Hakkı, mahzun mahzun:
— Efendim çok bekledim, geç oldu, eve gidiyorum.
dedi. Fakat büyük dayısından ayrılır ayrılmaz doğrudan doğruya eve gitmedi; Cihangir’in arka sokaklarından dolaşarak Beyoğlu’na çıktı. Bir aşağı bir yukarı dolaşmaya başladı. Her hususta dalgın, yalnız bir şeyde uyanık ve dikkatli idi. Gözleri, halkın arasından caddeden geçen arabalarda, hiç yanılmayan bir nüfuz, hiç yorulmadan bir sebat ile Seniha’yı arıyordu. Onun sık sık uğradığı mağazaların, dükkânların hepsine birer ikişer kere girip çıktı. Köşe başlarında, kapı önlerinde durdu, bekledi. Bir müddet Taksimden öteye kadar yürümeyi düşündü. Seniha’nın o civarda pek çok tanıdıkları vardı. Belki onlardan birini ziyarete gitmişti. Fakat hangisini? Vakıa Hakkı Celis bunların hepsini tanır ve oturdukları evleri bilirdi.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 313 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!