Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 330

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 330 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 330

1. Kır Abbas ile Rıza, Tozak köyünde değil de şehirde yaşasaydı hangi sorunlarla uğraşırdı? Yaşadığınız yeri de göz önünde bulundurarak görüşlerinizi açıklayınız.

  • Cevap: Olası Cevap: Yaşanan yer değişince sorunlar da değişecektir. Kır Abbas ile Rıza tarımsal üretim sorunu yaşamaktadırlar. Bu insanlar Tozak köyünde değil de şehirde yaşasalardı şehirler tarım alanları olmadığı için aynı sorunlarla değil şehir hayatından kaynaklanan sorunlarla uğraşacaklardı. Şehirde yaşayan birisi olarak bu sorunlardan bazılarını şöyle sıralayabilirim: kalabalık, trafik, insanlar arası iletişim kopukluğu, yalnızlık, çevre kirliliği gibi.

2. Okuduğunuz metinden alınan Bu topraklar üç yüz, beş yüz yıldır susuz, ağaçsızdır! cümlesinde altı çizili sözlerin yerine “otuz, kırk yıldır” sözünü getiriniz. îki cümleyi sizde bıraktığı etki bakımından karşılaştırınız.

  • Cevap: Olası Cevap: Bir sorunun kaynağı ile ilgili zaman süreci ne kadar uzatılırsa sorun o kadar köklü ve sorunun çözümü de o denli güç olacaktır. Bu da kahramanlarımızın mücadelesinin ne kadar zorlu olacağını belirleyecektir. Zaman süreci kısaltılırsa sorun da küçülür ve sorunun çözümü kolaylaşır. Bu ise okuyucudaki merak duygusunu zayıflatacaktır. Bu sebeple yazarın tercih ettiği üç yüz, beş yüz yıldır ifadesi metnin bağlamına daha uygun düşmektedir.

3. Kenar mahalleler. Birbirine ufunetli adaleler gibi geçmiş, yaslanmış tahta evler. Her yağmurda, her küçük fırtınada sancılanan ve biraz daha eğrilip büğrülen bu evlerin önünden her geçişimde, çoğunun ayrı ayrı maceralarını takip ederdim. Kiminin kaplamaları biraz daha kararmıştır, kiminin şahnişini biraz daha yumrulmuştur, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömel- miştir ve hepsi hastadır, onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum…
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Kaplumbağalar romanındaki kahramanlar, mekânı değiştirmek isterken Dokuzuncu Hariciye Koğuşundaki genç, mekânı olduğu gibi kabullenmektedir. Kahramanların psikolojisini ve mekân algısını da göz önünde bulundurarak bu yaklaşım farkının sebebinin neler olabileceğini açıklayınız.

  • Cevap: Olası Cevap: Kaplumbağalar romanındaki kahramanlar, tabiatın her mevsim doğal olarak zaten değiştiğini bilen ve bu değişimi kontrol edebilmek için onunla sürekli mücadele eden köylülerdir. Bu psikolojik durum onların mekân algısını da etkilemektedir. Dokuzuncu Hariciye Koğuşundaki genç ise hastadır ve mekânı değiştirebilecek güce zaten sahip değildir. O da durumunun farkındadır ve bu yüzden çevresini olduğu gibi kabul etmektedir.

4. Mekân, TDK Türkçe Sözlük’te “Yer, bulunulan yer.” olarak tanımlanmaktadır. Birer yer ismi olan “Sarıkamış” ve “Çanakkale’nin size neleri çağrıştırdığını insanın mekâna yüklediği anlam açısından değerlendiriniz.

  • Cevap: Olası Cevap: TDK Türkçe Sözlükteki mekânla ilgili tanıma rağmen Sarıkamış ve Çanakkale bizler için sadece bir yer ismi olmanın çok ötesinde bir anlam ifade eder. Çanakkale, Mehmetçik’in cesaretinin, milletimizin bağımsızlık arzusunun ve şehitlerimizin sembolü hâline gelmiştir. Sarıkamış denince de üşürüm. Çünkü orada binlerce askerimiz vatan müdafaası uğruna, bizler uğruna düşmana değil tabiat şartlarına yenilmiş ve donarak şehit olmuştur.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 330 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!