Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 344

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 344 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 344

Hikmet’in odasında oturuyorlardı. Kahvelerini içiyorlardı. İlkbahar gelmişti: Pencerenin önündeki ağaç, daha koyu bir gölge veriyordu. İnsanlık üzerine uzun bir tartışmaya giriştiler. “Parçayı oyun biçimine getirirsek, ayrıca yalnızlığa da bir rol vermek gerekecek albayım.” Hüsamettin Bey de konuyu dağıttığını söyledi Hikmete. “İnsanlığın yalnızlıkla birlikte anlatılması güçtür oğlum.” Hikmet, hararetle karşı çıktı: “Siz bilmezsiniz albayım: İnsanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.”
(…)

Oğuz Atay, Tehlikeli Oyunlar

1. Oğuz Atay’ın romanlarında mizahi anlatım, üslubun önemli bir parçasıdır. Yazarın bu anlatım tarzını kullanmasının sebebi sizce ne olabilir? Tehlikeli Oyunlar romanından alınan yukarıdaki bölümü de göz önünde bulundurarak düşüncelerinizi açıklayınız.

  • Cevap: Mizah çok yönlü, çok güçlü bir anlatım tarzıdır. Okuyucuyu güldürür, düşündürür, eleştirir ve bazen de okuyucunun canını acıtır. Oğuz Atayın Tehlikeli Oyunlar romanı da okuyucuyu bir taraftan gerçek dışılıkla güldürürken diğer taraftan insani özelliklerini kaybettiği için eleştirir. Bütün bunları yaparken aynı zamanda onu bu konuda düşünmeye, kendisini sorgulamaya zorlar. Oğuz Atay, bu çok yönlü ifade gücü sebebiyle mizahi anlatımı seçmiş olmalıdır.

2. Tehlikeli Oyunlar romanının kahramanı Hikmet, insanlığın öldüğünü düşünmektedir. Size göre de insanlık ölmüş müdür? Düşüncelerinizi gerekçeleriyle açıklayınız.

  • Cevap:

Olası Cevaplar: Bence de insanlık ölmüştür. Çünkü insanlığın ölümüne yol açan savaşlar, açlık, kendisinden başkasını düşünmeme, zayıfları hor görme, düşenin elinden tutmama, yardıma ihtiyacı olanlara sırt çevirme, doğayı tahrip etme gibi kötü tutum ve davranışlarla kuşatılmış durumdayız. Haber bültenlerini takip etmenin bile insanlığın öldüğünü anlamak için yeterli olduğunu düşünüyorum.
Bence insanlık yaşamaya devam ediyor. İnsanlığın öldüğüne dair pek çok şey sıralanabilir ama unutmayalım ki insanlık dediğimizde aklımıza gelen duygu, düşünce ve davranışlar hâlâ iyi insanlarda yaşamaya devam ediyor. Çevremizde tek bir iyi insan kalsa bile insanlık onunla yaşamaya devam edecektir.

3. Bence bir perdelik dram şeklinde yazmalıydın: ‘İnsanlığın Ölümü!’ Haber şeklinde daha inandırıcı değil mi albayım? İnsanlık Öldü! Hikmet niçin haber şeklinde yazılmasının yazıyı daha inandırıcı kılacağını düşünüyor olabilir? Metinde kurmaca ve gerçeklik bağlamında değerlendiriniz.

  • Cevap: Olası Cevap: Dram, göstermeye bağlı edebî metinlerdendir. Edebî metinler kurmacaya dayanır. Gerçekler yazarın duygu, düşünce ve hayal dünyasında şekil değiştirir ve okura bu yeni hâliyle aktarılır. Dolayısıyla kurmaca metin okuyan bir insan okuduğunun gerçek olmadığını, onun değiştirilmiş bir görüntüsü olduğunu bilir. Öğretici metinlerdeyse yazar, olaylara nesnel bir gözle bakar. Bu tür metinlerde gerçekler değiştirilmeden aktarıldığı için okuyucu anlatılanlara daha kolay inanır. Haber metni de öğretici metin türü olduğu için drama göre daha inandırıcıdır.

4. “Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay’ın üslubunun belirgin örneklerinden biridir. Bu romanın ona ait olduğunu anlamak için kitapta yazarın adını görmeye gerek yoktur. Daha önce Oğuz Atay’ı okumuş olan bir okur, bu romanın ona ait olduğunu üslup özelliklerinden hemen anlayacaktır. Çünkü üslup, yazarın parmak izidir.” açıklamasında yer alan altı çizili sözlerle anlatılmak istenen nedir?

  • Cevap: Olası Cevap: Hiçbir insanın parmak izi başkasınınkine benzemez. Parmak izi bütün benzerliklerimize rağmen her birimizin farklı olduğunu gösterir. Kurmaca metinlerde de büyük sanatçıları diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri kullandıkları üsluptur. Üslup kişiseldir ve yazarı diğer yazarlardan ayırmamızı, onun eserlerini benzerleri arasından seçebilmemizi sağlar. Bu sebeple üslup, parmak izine benzetilmiştir.

5. Bir metinde ne anlatıldığı konuyu, metnin dil ve anlatım özellikleri ise üslubu belirler. Kurmaca metinlerde konunun mu yoksa üslubun mu daha önemli olduğu çok tartışılmış ve hâlâ da tartışılmaktadır. Size göre bir romanda üslup mu, konu mu daha önemlidir? Görüşlerinizi açıklayınız.

  • Cevap: Olası Cevaplar: Ben roman seçerken sorduğum soru, “Romanda ne anlatılmış?” değil “Roman nasıl anlatılmış?” sorusudur. Çünkü bence yeryüzünde ele alınmadık konu kalmadı: vatan sevgisi, yardımseverlik, Doğu-Batı çatışması, yalnızlık, bunalım, yabancılaşma, dostluk, aydın-halk çatışması… Bu yüzden bir romanda ne anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı benim için daha önemlidir. Ben okuduğum romanlarda her ikisinin de uyumunu ararım. Mesela benim için millî değerlerimize aykırı bir konuyu işleyen bir roman ne kadar güzel yazılırsa yazılsın okunmaya değer değildir. Aynı şekilde dünyanın en anlamlı konusunu da işlese üslup kaygısı gütmeyen, sanatsallığı yakalayamayan roman da bence okunmaya değer değildir. Bu sebeple roman, hem üslup hem de konu olarak bana hitap etmelidir.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 344 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!