Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 469

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 469 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 469

Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Süleyman Nazif ve Türk Nesri

Halis bir şair olduğu kadar iyi bir nesir ustası olduğunu, hâlâ zevkle okunan fıkraları ile ispat eden Ahmet Haşim, iki yazısında Süleyman Nazif’ten bahseder. Bunlardan birincisinde “Batarya ile Ateş” yazarını “koca bir değirmeni harekete getirmeğe kâfi bir kudreti, bazen bir tek cümlenin zembereklerine sıkıştırmayı bilen o kasırgalar kardeşi” diye överken, “Son Şarklı” başlığını taşıyan ikinci yazısında onu sevgi dolu bir alayla “belagat kaidelerine büyük bir iman ile inanan son büyük sanatkârımız” diye tavsif eder. Haşime göre Süleyman Nazif, “Sözün kudretini kelimelerin ahenginden, nidaların azametinden ve tezatların şimşeklerinden beklerdi. Akla şaşkınlık veren bir hayat kaynağı olan bu adam ateşten parmaklarıyla kelimelere dokundukça onları garip bir akıcılıkla canlandırmasını bilirdi. Cansız lügat onun elinde bir alev gibi yanardı.”
Kendinden başkalarını sevmede fazla cömert davranmayan Yahya Kemal, Nazif ile şiir bahsinde hiçbir zaman anlaşamadıklarını belirttikten sonra nasir olarak onu bir “münşi” telakki eder: “Nazif münşi doğmuştu; Osmanlı yazısının hattından ayrılmazdı; o yazının satırındaki nahvi ruhuna bir nazım dalgası gibi geçirmiş bir nasirdir.”
Bu iki büyük Türk şairi de Süleyman Nazif’in nesrini dikkatli bir şekilde incelememişlerdir. Süleyman Nazif’i daha yakından tanıyan Cenab Şehabeddin’in vermiş olduğu hüküm çok daha doğrudur ve dikkati şaşılacak derecede modern üslup tetkiklerine uygundur.

(…)
Süleyman Nazif ile Cenab Şehabeddin’in Türk nesri üzerinde yapmış oldukları bu inkılap, Cumhuriyet devrinde girişilen “devrik tümce” teşebbüsünü hatırlatır. “Devrik tümce”ciler de alışılan Türkçede cümlelerin yeknesaklığından şikâyet etmişler ve onu konuşma dilinin oynak sentaksına yaklaştırmağa çalışmışlardır. Nurullah Ataç ve Sabahattin Eyüboğlu gibi Türkçenin zevkine sahip, ölçülü, kültürlü ve uzun yıllar tercüme ile uğraşmış yazarlar bunun güzel örneğini vermişlerdir. Onların dışında “devrik tümce”yi, normal cümleyi altüst etmek sanan zevksizler ve acemiler, okurken insanın asabını bozan kötü bir tercüme taklidi üslup vücuda getirmişlerdir. Uydurma kelimelerle de birleşen bu “devrik tümce” inkılabı tutmamıştır. Hâlbuki Süleyman Nazif, Cenab Şehabeddin, Ataç ve Eyüboğlu’nun üzerinde durdukları bu konu Türk dili bakımından son derece mühimdir ve yeniden ciddiyetle ele alınmağa değer.
Bunun için her şeyden önce, Türkçeyi gelişigüzel bir şekilde değiştirmek fikrinden vazgeçmek, başarılı örnekleri dikkatle inceleyerek, dilimizin imkânlarını araştırmak lazımdır. Süleyman Nazif’in ortaya koyduğu prensipler kanaatime göre, bugün için de doğrudur. Cenab’ın işaret ettiği gibi, Nazif, bu nesir anlayışına Batılı örneklerden varmıştır. Bu bakımdan Ahmet Haşim ile Yahya Kemal’in onu eski münşilere benzetmeleri doğru değildir. Eski inşada, ses bakımından birbirine benzeyen kelimeler vasıtasıyla şiire yaklaşan bir nevi ahenk elde etmeğe çalışılıyordu.

(…)
Cümleye bu tarzda dikkat, muhtevanın dışında şekil üzerinde ayrıca durmayı gerektirir. Bu, bir sabır ve deneme işidir. Ben şahsen nesirde Alain’in (Alayn) fikrini beğenirim. Alain, iyi nesir, kendisini unutturarak okuyucuyu doğrudan doğruya fikre veya vakıaya götürmelidir, der. Nesirde, dikkati düşünceden ayıran her şey kötüdür. Fakat yeni bir muhtevayı güzel bir şekilde ifade eden nesirden de hoşlanırım. Bana yeni bir fikir kazandırmayan cümle, şekil bakımından ne kadar güzel olursa olsun boştur. Öyle sanıyorum ki Süleyman Nazif, dikkatini o devir için çok yeni ve gerçekten mühim olan bu buluşa vermiş, fikirlerini derinleştirmekten ziyade, heyecan verici güzel cümleler yazmayı tercih etmiştir.
(…)

Mehmet Kaplan, Edebiyatımızın İçinden

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 469 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!