Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Meb Yayınları Biyoloji Ders Kitabı Cevapları

12. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 16

“12. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 16 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 16

DNA’nın keşfi, biyoloji bilimi için bir devrim niteliğindedir. Hücrelerdeki genetik bilgiyi taşıyan bir molekül olan DNA’nın keşfinden bu yana hayli yol alınmıştır. Genler üzerinde yapılan araştırmalar ve bu alanda yürütülen büyük projelerin temelinde DNA’nın keşfi bulunmaktadır. DNA’nın yapısı ile ilgili çalışma, 25 Nisan 1953 tarihinde makale olarak yayımlanarak bilim dünyası ile paylaşılmıştır. Bu nedenle tüm dünyada 25 Nisan “Dünya DNA Günü” olarak anılmaktadır.

İsviçreli biyokimya uzmanı Friedrich Miescher [Frideriş Mişer (Görsel 1.2)],1869 yılında irin (iltihap) içindeki akyuvarlardan ve sonrasında da balık yumurtalarının çekirdeğinden o zamana kadar bilinmeyen bir maddeyi izole etmiş ve çekirdeğin içinde asit özelliği gösteren bu moleküllere nüklein adını vermiştir. Daha sonraları nüklein, özellikleri ve çekirdekte bulunması nedeniyle nükleik asit olarak adlandırılmıştır. Daha sonra yapılan çalışmalarda bu moleküllerin sadece çekirdekte değil ökaryot hücrelerin mitokondri, kloroplast ve ribozomlarında; prokaryot hücreli canlıların ise hücre sitoplazmalarında ve ribozomlarında var olduğu görülmüştür. Miescher’in izole ettiği bu parçanın DNA olduğu daha sonra anlaşılmıştır. Mendel’in çalışmalarında kalıtsal faktör olarak belirttiği genleri de içeren bu materyalin keşfi, modern biyolojinin temelini oluşturmuş ve birçok yeni çalışmanın önünü açmıştır.

Nükleik asitlerin kalıtımdaki rolünü kanıtlayan deneylerden biri Frederick Griffith’in [Frederik Grifit (Görsel 1.3)] bakterilerle yaptığı deneydir. 1928 yılında Griffith, bakteriden bakteriye taşınan kalıtsal bir molekül keşfetmiştir. Kalıtım materyalini aktaran maddenin protein olabileceğini ileri sürmüştür. Yaptığı deneyle hücrelerde kalıtsal bilgiyi taşıyan bir molekülün bulunduğunu ortaya koymuş ancak bu molekül hakkında bir açıklama yapmamıştır.

Griffith, deneyinde Streptococcus pneumoniae (Streptokokus pünomonie) bakterilerinin iki formunu kullanmıştır. Bunlar, S.pneumoniae’nin zatürreye yol açan (kapsüllü) S tipi ve zatürreye yol açmayan (kapsülsüz) R tipi formlarıdır. Deneyin aşamaları aşağıda verilmiştir.
• Birinci aşamada bir fareye hastalık yapmayan kapsülsüz R tipi bakterileri enjekte etmiştir. Enjeksiyon sonucunda fare yaşamaya devam etmiştir.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Biyoloji Ders Kitabı Sayfa 16 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!