Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji

12. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 15

“12. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Fen Lisesi Sayfa 15 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 15

NÜKLEİK ASİTLERİN KEŞFİ VE ÖNEMİ

Bilim insanları hücrede gerçekleşen olayları hep merak etmişlerdir. Hücre araştırmaları yapılırken hücrede nükleik asitlerin bulunduğu gözlemlenmiştir. Nükleik asitlerin hücredeki varlığı keşfedildikten sonra bu konudaki çalışmalar devam etmiştir.

1.1. Nükleik Asitlerin Keşfi

İlk olarak 1869 yılında İsviçreli bilim insanı Friedrich Miescher (Firedrik Mişer) nükleik asitlerin varlığını tespit etmiştir. Friedrich Miescher; somon balığı spermleri ve akyuvarlar üzerinde incelemeler yapmıştır. Bu incelemeler sırasında hücrelerin çekirdeklerinde daha önce gözlemlenmemiş moleküllere rastlamıştır. Bu moleküllerin fosfor (P) yönünden zengin ve karbon (C), oksijen (O), hidrojen (H), azot (N) içeren asit özelliğine sahip olduğunu tespit etmiştir. Gözlemlediği moleküle çekirdekte yer almasından dolayı çekirdek asidi anlamına gelen nüklein adını vermiştir. Günümüzde “nükleik asit” denilen bu moleküllerin daha sonra yapılan çalışmalarda sadece çekirdekte değil hücrenin diğer kısımlarında da var olduğu görülmüştür.

Nükleik asitlerin kalıtsal materyal olduğunun tespitinde Frederick Griffith (Frederik Grifith)’in 1928 yılında yaptığı deney oldukça önemlidir. Griffith, deneyinde Streptococcus pneumoniae (Streptokokus pnömoni) bakterilerinin iki formunu kullanmıştır. Bunlar, S. pneumoniae’nin zatürreye yol açan (kapsüllü) ve zatürreye yol açmayan (kapsül- süz) formlarıdır. Griffith’in yapmış olduğu deneyi aşağıdaki gibi özetleyebiliriz (Görsel 1.1):

1. S. pneumoniae’nin kapsülsüz canlı formu, farelere enjekte edilmiş ve fareler yaşamına devam etmiştir.
2. S. pneumoniae’nin kapsüllü canlı formu, farelere enjekte edilmiş ve fareler ölmüştür.
3. S. pneumoniae’nin ısıtılarak öldürülmüş kapsül yapısı bozulmuş formu, farelere enjekte edilmiş ve fareler yaşamına devam etmiştir.
4. S. pneumoniae’nin ısıtılarak öldürülmüş kapsüllü formu ve S. pneumoniae’nin kapsülsüz canlı formu ile karıştırılmıştır. Bir süre beklendikten sonra farelere enjekte edilmiştir. Farelerin hastalanarak öldüğü gözlemlenmiştir. Ölen farenin kanında yapılan incelemede S. pneumoniae’nin kapsüllü formuna rastlanmıştır.

Bu durum, kapsüllü formun sahip olduğu bir maddenin etkisiyle kapsülsüz formdaki bakterilerin kapsül üretme ve hastalık yapma yeteneği kazandığını göstermiştir. Canlı kapsülsüz S. pneumoniae, ölü kapsüllü S. pneumoniae’nin içerisindeki materyalleri kullanarak değişime uğramış ve hastalık yapıcı hâle gelmiştir.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır. 

12. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 15 Meb Yayınları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!