Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Fizik Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Fizik Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 134

12. Sınıf Fizik Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 134 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Fizik Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 134

Öğretmene Not: Etkinlikten bir hafta önce öğrencilerden madde ve antimadde kavramları hakkında araştırma yapmalarını söyleyiniz.

Madde ve antimadde kavramlarını tanımak ve tanıtmak amacıyla aşağıda verilen konu başlıklarını kapsayan bir araştırma yapınız. 4. konu başlığını da merak ettiğiniz bölüm ile ilgili olarak siz belirleyiniz. Araştırmanız sonucunda edindiğiniz bilgilerle bir rapor hazırlayınız. Araştırmanızda bilişim teknolojilerini kullanarak güvenilir kaynaklardan yararlanınız. Raporunuzdaki bilgileri ve yorumlarınızı sınıftaki diğer öğrencilere ve öğretmeninize sunarak madde ve antimadde ile ilgili kavramları açıklayınız. Varsa eksiklerinizi birlikte tamamlayınız.

Araştırma Konu Başlıkları:

1. CERN nedir? Nerededir? Dünya ülkeleri ile ilişkisi ve yaptığı çalışmalar nelerdir?

  • Cevap:

CERN, Avrupa Nükleer Araştırmalar Konseyi anlamına gelen Fransızca “Conseil Europeen pour la Recherche Nucleair”in kısaltmasıdır. CERN’ün adı daha sonra Fransızca “Organisation Europeenne pour la Recherche Nucleaire” ve İngilizce “Euro- pean Organization for Nuclear Research” olarak değiştirilmiş ancak CERN ismi kullanılmaya devam edilmiştir. Türkiye’de Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi olarak bilinmektedir. CERN, II. Dünya Savaşının ardından 12 Avrupa ülkesinin bir araya gelerek bilim ve teknoloji alanında ABD ve Japonya ile rekabet edebilmek amacıyla “Barış İçin Bilim” sloganı ile Cenevre yakınlarında, İsviçre-Fransa sınırında 1954 yılında kurulmuş Dünyanın en büyük parçacık fiziği ve hızlandırıcı merkezidir (Görsel 1). Ülkeler CERNe üye olabilmektedirler. 2019 yılı itibarıyla CERNe 23 ülke tam üye, 2 ülke tam üyeliği hedefleyen ortak üye, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 5 ülke ortak (asosye) üye, 6 ülke ve kuruluş gözlemci üye, 58 ülke ise ilişkili üyedir.

CERNde demet enerjileri GeV, TeV mertebesinde olan elektron, pozitron, proton, antiproton vb. yüklü parçacık demetlerinin hızlandırılması, çarpıştırılması ve ortaya çıkan verinin büyük ölçekli dedektörler aracılığı ile toplanması ve analizi yoluyla, evrenin oluşumu ve yapısı, temel parçacıkların etkileşmeleri, standart model ve ötesi, kütle kazanım mekanizması, nötrino ve bozon, süpersimetri, karanlık madde ve karanlık enerji konularında araştırmalar yürütülmektedir.

CERNde yapılan çalışmalar 6 kez Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür. Bu ödüller: Nükleer manyetik hassasiyet ölçümü için yeni yöntem geliştirilmesi (F. Bloch, 1952 Nobel Ödülü), J/psi parçacığının keşfi (S. Ting, 1976 Nobel Ödülü), W, Z bo- zonlarının keşfi (C. Rubia, V. der Meer, 1984 Nobel Ödülü), müon nötrinosunun keşfi (J. Steinberger, 1988 Nobel Ödülü), çok kanallı dedektör odacığının keşfi (G. Charpak, 1992 Nobel Ödülü), Higgs Bozonu’nun keşfi (P. Higgs, F. Englert, 2013 Nobel Ödülü).

2. Antimadde nedir? Antimadde kavramından ilk kez ne zaman bahsedilmiştir?

  • Cevap:

Antimadde: Antiparçacıklardan oluşan ve maddenin kendisiyle aynı özellikte ama zıt işaretle yüklü karşıt eşidir. Antiparça- cıkların, dolayısıyla antimaddenin varlığı ilk kez 1928 yılında İngiliz fizikçi Paul Dirac (Pol Dırek) tarafından öngörülmüştür. Dirac, göreli hızda (ışık hızı) hareket eden bir elektronun davranışını tanımlamak için kuantum teorisi ile özel göreliliği birleştiren bir denklem oluşturmuştur. 1933 yılında bu denklem ile Nobel Ödülü’nü kazanmıştır. Dirac, denkleminin tıpkı iki kök içerebilen matematiksel bir denklemde olduğu gibi (X1 2 3 4 = 4 ise X = 2 veya X = -2 olabilir.) iki çözümü olduğunu açıklamıştır. Çözümlerden biri pozitif, diğeri negatif enerjili elektronlar için gerçekleşmektedir. Ancak klasik fizik ve o devirde yerleşik olan inanışa göre parçacığın enerjisinin her zaman pozitif bir sayı olması gerektiği şeklinde olmuştur. Dirac, enerjinin negatif çıkmasınıher parçacık için tam olarak kendisiyle aynı özelliklere sahip fakat zıt yüklü karşıt bir parçacık olması gerektiği şeklinde yorumlamıştır. Örneğin elektron için her yönden elektronla aynı ancak pozitif elektrik yüküne sahip bir antielektron yani pozitron olması gerektiğini öngörmüştür. Bu öngörü, antimadde içeren evrenin ve galaksilerin olasılığını doğurmuştur.

3. Antiparçacıkların günlük hayatımızdaki yeri nedir?

  • Cevap:

Öğrencilerin verdiği cevaplarda farklılıklar görülebilir. Muhtemel cevaplar:

1. Örnek: Antiparçacıklardan yararlanılarak geliştirilen pozit- ron salma tomografisi sayesinde tıpta, beynin ve kalbin işleyişine dair teşhisler konulabilmektedir. Örneğin beyin kanaması geçiren bir hastanın beyninin hangi bölgesinde kanama olduğunun tespit edilebilmesi için beyin tomografisi çekilmelidir. Bunun için hastaya öncelikle pozitron yayan radyoaktif madde, glikoz çözeltisi ile enjekte edilmektedir. Beyne ulaşan radyoaktif maddeden yayılan pozitronlar elektronlar ile çarpışır. Bu çarpışma sonucunda yayılan gama ışınları, pozitron salma tomografisi taraması ile belirlenir ve beyne ait görüntüler, bilgisayarlar aracılığıyla elde edilir. Beyindeki damarlar içerisinde ilerleyen radyoaktif maddeden çıkan pozitronların oluşturduğu gama ışınlarının bilgisayar ekranındaki görüntüsü, düzgün bir yol izlemektedir. Bu izlerin düzgün olmadığı bölgelerden yola çıkılarak hasarlı damarlar belirlenebilir. Po- zitron salma tomografilerinin çalışma prensibi, pozitron ile elektronun çarpıştırılması sonucunda saçılan gama ışınlarının taranması ile hasarlı bölgelerin belirlenmesine dayanmaktadır. Tıpta kullanılan bu teknolojinin parçacıklarla ilgili çalışmalara dayanması, bu alandaki araştırmaların önemini ortaya koymaktadır.

2. Örnek: NASAda (Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) çalışan bir grup bilim insanı aşağıdaki şekilde modellendiği gibi bir antimadde roketi tasarımı yaptıklarını açıklamıştır. Antimadde roketi, çok uzak mesafelerin az yakıtla ve kısa sürelerde alınabilmesi için tasarlanan bir roket çeşididir.

Antimadde roketlerinde madde-antimadde reaksiyonları sonucu oluşan büyük miktardaki enerjinin roketin hareketi için gerekli itme gücünü oluşturması planlanmaktadır. Bu reaksiyonlarda açığa çıkan enerji, nükleer fisyon reaksiyonları sonucu oluşan enerjiden 1 000 kat, nükleer füzyon reaksiyonları sonucu oluşan enerjiden ise 300 kat daha fazladır. Antimadde roketi kullanan bir uzay aracının 10 miligramlık antimadde ile 45 günde Mars’a ulaşabileceği düşünülmektedir.

4. Konu ile ilgili bir araştırma başlığı da siz belirleyiniz

  • Cevap: Öğrencilerin verdiği cevaplara göre farklılıklar görülebilir.

12. Sınıf Meb Yayınları Fizik Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 134 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!