Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 105

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 105 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 105

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Sessizliğin İlk Sesi

Sessizlik şimdi durduğu yerde, bu boşlukta asılı kalamaz. Sessizlik de ağar, yeni bir şeye dönüşür; sessizlik sesini er geç duyurur. Uzun yaz gecelerinin boğuntulu dinginliğinde büyüdüğünü duyuran bir tohumun sesi gelir, sessizliğin kapısını vurur, onu uyarır. Yaşamaya perdelerini indirmiş, kapılarına dayak vurmuş bütün evleri dürtükler; karartılmış sokakları, viran bağları, türküsüz, kahkahasız bahçeleri diriltir, camları zorlar. Sessizliğin doğurduğu ilk ses er geç soluğunu üfürür, bir damarın hiç vurmamış, bir suyun hiç akmıyormuş gibi durmasını engeller; ona yeni bir kıpırdanmayı taşır. Bu kıpırdanma hemen nerdeyse işitilir.

(…)
Babası yine sedire uzanıp orada kaybolmuş, annesi sık sık iç çekerek çorapları yamıyor. Bu evde hep aynı saatlerde hep aynı şeyler oluyor.
Ansızın dışarıdan, bahçeden kardeşinin sesini duydu: “Koş, çabuk koş! Şu karpuza bak!”
İğneyi eline batırdı. Bunda bile hemen hemen bir serüven, bir yaşama tadı var. İğneyi eline batırmasıyla istemeden ağzından fırlayan “Ayy” sesi bile sessizliğin boynuna takılmış bir çıngırak gibi çekici, sevindirici, kıvanç verici. O iğne eline batmamıştı ki. Bu “Ayy” sesi her tür gürültüden, her tür yaşama sevincinden korunmuş odanın can damarına batmıştı.
İrkilen sessizlik gibi gömleği de odada bırakıp dışarı koştu. Kapı eşiğinde birden yıldızlarla dolu gökyüzünü gördü. Başını kaldırıp yukarı bakmayı tümden unutmuş muydu, yoksa bu ışıklı gökyüzü epey öncelerden bu yana ilk kez kente, bahçeye, onlara böylesi yakın gelmişti?
Durgun gecede yıldızların çıtırdadığını duydu. Taşlar birbirine sürtülerek kıvılcımlanıyor, üstüste kibritler çakılıyor, karanlık sokaklara, dar caddelere, karartılmış pencerelere ışıklar yağıyordu. Erkek kardeşinin bir karpuz kökünün başında, yüzükoyun yattığı yerden hiç kıpırdamaksızın kendisini çağırdığını unuttu. Eşikte, ancak doğanın onlara sunduğu aydınlığa, salt gökyüzünde rastlanabilen lunapark ışıklarına, oradaki uzak sevince bakıp kaldı. Yıldızlarla dikilmesi gerekli gömlek arasında bir yerde durdu.
İçi yosun tutmuş havuzdan bir kurbağa sıçradı. Kardeşinin kendisini çağırmış olduğunu o zaman anımsıyor. Yine de kurbağanın ne yana sıçradığını görmeye çalışıyor; yıldızların otları yeterince aydınlatıp aydınlatmadığını bilmek istiyordu. O sıra kardeşinin sesini yanı başında duyuyor. Kırgın, küskün bir ses:
“Kaçırdın”
“Neyi?”
“Karpuzun büyüme sesini işte!.”
“Otlara bakıyordum. Daha doğrusu gökyüzü.”
“Geçen ay diktiğimiz karpuzun yanına hiç uğramıyorsun.” Kırgınlıktan öte, belli bir hırçınlıkla konuşuyor şimdi: “Ürünü fındık büyüklüğünde olmuş. Yarın ceviz kadar olacak. Sonra portakal kadar. Büyüdüğünü duyuruyor. Durmadan nasıl büyüdüğünü gözle seçemezsin, ama sesiyle duyabilirsin. Bu bahçede duyabilirsin. Sense nasıl büyüdüğünü hiç dinlemiyorsun. Hep içerdesin.”
(…)

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 105 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!