Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 187

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 187 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 187

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Demirciler Çarşısı Cinayeti

(…)
Şöyle rivayet ederler kim:
İskandan çok sonraları Amber Ağa adında bir Afşar Beyi vardır. Bu Afşar Beyi kışın Çukura iner, çadırını şimdiki Vayvaylının üst başına kurar, yazın da Binboğalara çekilirdi. Öyle başı kalabalık bir Bey değildi Amber Ağa ama cin fikirli birisiydi. Her gün sabahtan akşama kadar olmadık işler düşünürdü. Bir gün gene düşünürken aklına düştü. “Bu ovada, zorlu çeltik yetişir. Ben Çukurova’ya çeltik ekeceğim.” dedi. Halebe adamlar gönderdi. Oradan tohumluk ve çeltik ekme ustaları getirtti. Ustalar Çukurova’yı görünce parmakları ağızlarında kaldı. Burada öylesine çeltik olurdu ki görülmüş değil. Halepli ustalar çalışmalarına karşılık Amber Ağadan para değil çıkan üründen yüzde alacaklardı.

(…)
Ve ark Sülemişten Vayvaylının üstüne kadar uzadı. Ve Halepli ustalar göz alabildiğine bir ovayı çeltik yaptılar. O yıl güzün Amber Ağa Binboğalardan döndüğünde ambarlar almaz ürünle karşılaştı. Bu çeltikleri develerle Halebe taşıttı. Oradan kese kese altın paralar geldi. Amber Ağa’nın çeltikçiliğe ne zaman başladığını kimse bilmiyor. Yalnız Amber Ağa’nın ölünceye kadar çeltikçilik yaptığı herkesçe biliniyor.
Birkaç yıl sonra Amber Ağa ölünce çeltik de çeltikçilik de unutuldu, gitti. Yalnız Amber Ağa’nın arkı ve bendi olduğu gibi kaldı. Hiç kimse Savrunun üstündeki Amber Ağa bendini yıkmayı akıl etmedi. Kışın taşan Savrunun sularının büyük bir kısmı Amber arkına geçti, çeltik salağını doldurdu, çeltik salağını da geçip bütün Anavarza ovasını doldurdu. O kış su o kadar çok gelmişti ki yazın da kurumadı. Kuru- mazdı da çünkü Amberin arkı ovaya yayılmış bu su baskınını durmadan besliyordu.
Anavarza önünde yerleşmiş, yerleşmekte olan on yedi köy vardı. İkinci kış bu köylerden üçü su altında kaldı ve köylüler evlerini bırakıp ovanın başka yerlerine gittiler, oralarda köy kurdular. Ertesi kış da öteki köyler, daha ertesi kış da bütün Anavarza ovası su altında kaldı. Ve birkaç yıl içinde ova bataklık oldu. Bataklığın adına da Akçasaz dediler. Akçasaz, yıllar geçtikçe taştı, büyüdü, kuzeyde şimdi Amberin arkı dedikleri yere kadar geldi, doğu-güneyde Cığcık altını buldu, güneyde Kesikkeliye, Endele, Ceyhan suyuna kadar uzadı.
Akçasaz sinek, sıtma yaptı. Artık yakınında köy, insan barınamaz oldu. Sıtmadan ölen öldü, kalanlar da başlarını alıp dağlara sığındılar. Çukurova’nın ağır olan havası Akçasaz yüzünden bir kat daha ağırlaştı, yaşanmaz bir cehennem oldu Çukurova. Yazın Akçasazın yanına yaklaşmanın mümkünü kalmadı. Ancak kışlığa inen Türkmenler yaklaşabildiler Akçasaza.
Gel zaman git zaman Kadirli Ağaları gene çeltik ekmeğe başladılar. Ve Savrundan ark üstüne ark çıkardılar. Akçasazın yanına Akçasazdan da büyük bataklıklar yaptılar, çeltik bataklıkları. O kadar çok çeltik ektiler ki ovaya Savrun suyu bu kadar çeltiğe yetmedi. Büyük su kavgaları başladı çeltikçiler arasında. Savrun da her yıl hazirandan ekime kadar kurudu. İşte bu beş ayda Akçasaz, her yıl ana kaynağı olan Savrundan mahrum kaldı. Yıldan yıla kurumağa başladı. Her yıl kuruyan Akçasaza köylüler, Ağalar üşüştüler. Akçasaz toprağını yağma ettiler. Bentler yaptılar, kanallar açtılar. Köylüler Akçasazdan tarla kazandılar ama kazandıkları tarlalar ellerinde kalmadı, çeltikçi yeni yetme Ağalara kaptırdılar. Akça- saz, bir dönüm toprağı olmayan nice adamları büyük çiftlik sahibi etti, zengin, milyoner etti. Fabrika sahibi etti.
Bütün bu işler olur, Akçasaz yağma edilir, topraktan mantar gibi yeni zenginler, Ağalar, çeltikçiler türerken Derviş Bey’le Mustafa Akyollu işte bu hâldeydiler. Birbirlerine düşmüşler, dünyadan habersiz, kendi dünyalarına kapanmış, bir ölüm kalım savaşındaydılar. Akçasaz taşmış, onların gırtlaklarına sarılacak hâle gelmiş, onlar görmüyor, duymuyor, bilmiyorlardı. Görseler, bilseler de onları birbirlerinden başka hiçbir şey ilgilendirmiyordu.
(…)

Yaşar Kemal

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 187 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!