Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 323

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 323 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 323

Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Hayvansız Dil , GDO’lu Edebiyat

Geçenlerde soyu tükenen hayvanlarla ilgili bir haber okudum. Altmış civarında gergedan kalmış dünyada. Üç bine yakın kaplan… Tükenen tükenene. Daha önce, özellikle Anadolu Parsının tükenişiyle ilgili “Kaplan” başlıklı bir deneme yazmıştım. Hayvan soyunun tükenmesinin bizim de bir yanımızın yok olduğu anlamına geldiğini anlatıyordum orada. Bilinmeyen bir şey midir sanki; dilimizi, kültürümüzü, sanatımızı besler hayvan. Onunla temsil eder, onunla aktarır, kendi kişiliğimize onunla bakarız. Öyle ya, eşeksiz bir Nasreddin Hoca’yı ne yapacağız? Bir kolu, bir kavuğu gibidir eşek onun. Nermi Uygur “Eşekler” denemesinde ne güzel anlatır bu müthiş hayvanla ilişkimizi.
(…)
Ama onu severiz de. Hele gözlerine bayılırız. Sevgilisini eşek gözlüm diye sevenler de çıkmaz mı aramızdan?
Halk kültürümüzün büyük çağlayanıdır hayvan. Türkülere, manilere, dilden dile dolaşan halk hikâyelerine baktığınız zaman neredeyse tüm benzetme unsurlarının hayvanlarla kurgulandığını görürsünüz. Ceylanlar, keklikler, atlar, köpekler, kuşlar… Kilimlere işlenmiş, tapılmış bunlara. Yalnız hayvanlara mı? Boy selviye benzetilmiş, bıyık çalıya. Ağaçlar zaten tanrı. Peki, öyleyse engel olamadığımız şey ne?
Bununla beslenmiş dil ortadan kalkınca, biliyorsunuz artık boy sırığa benzetiliyor, ya da direğe, gözlerse “eşek gözü” değil; büyük ve parlak, bu yetiyor bize. îşte bu ortadan kalkınca, bunun yerini alan şey, edebiyatı da biçimlendirmeye başlıyor. Baştan söyleyeyim; hayvansız dil, insansız edebiyat yaratıyor. GDO’lu bir edebiyat.
însan unutuyor. Hemen unutuyor, on yıl öncesi, eski zaman oluveriyor. Sözgelimi, bir arkadaşınızla tartışıyorsunuz. Üç saat sürüyor; diyorsunuz ki, bunları Melih Cevdet defalarca yazmıştı ama. Üstelik, müthiş denemelerdi onlar.
(…)
Ama unutulmuş, okunmamış. Bizde, artık buna iyice inanmaya başladım, yaşamını yitirenin düşüncesi de hemen geçersizleşiveriyor. Oysa, bir meseleyi her defasında yeniden, en başından ele almak ne kazandırır ki bize? Bir düşüncemiz, bir yeniliğimiz varsa, bunu önceki kuşakların ürünlerinin üstüne koymalı değil miyiz?
Ama elbette hayvanın unutulması biraz daha farklı. Zaman zaman çocuklara soruyorum: At kaç ayaklıdır? îki. Ama böyledir bu, yaşamımız gelişti mi, yoksa iki boyutlu bir hal mi aldı; buna bakarım ben. Atı görme olanağımız ne yazık ki yok. Bir yaşa kadar, çocuk atı “profilden” gördüyse onu iki ayaklı bir hayvan olarak tasarlaması kaçınılmazdır. Kanımca gergedanların yaşadığına inanılmayacak ileride. Düşsel hayvanlar sınıfından sayılıp “ilginç” bulunacaklar.
(…)

Faruk Duman, Adasız Deniz ve Aperitifler / Defterden Notlar

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 323 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!