Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 61

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 61 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 61

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Tükenmeyen Bakış

(…)
Otobüsün içi sıkı fıkı insanlarla tıkılıydı. Kapının yanında ak sakallı, eski püskü giysili biri oturuyordu.
Bilmem neden, onun bir gemici ve bir denizci olduğunu anladım. Yanında bir bay oturuyordu. Pantolonunun ütüsünü ve kendi külüstür yaşantısında görenek edindiklerini yaradılışın yasası sayıyordu. Çocuğu yanındaydı. Temiz giysileri o denizciye dokunur diye, çocuğu oturmuyor, ayakta durduruyordu. Yaşlı denizci: “Burada yer var. Çocukcağız sığar…” dedi. Sesinde, sessiz bir durgunluk vardı. Serbest olarak yaşamış bir adamın sesi.

(…)
Adamın gözlerine baktım. Ve öyle bir sesin ancak böyle bir bakışı olabileceğini anladım. Kaptan mıydı, gemici miydi, her neyse!.. Adam kaptanın nezaketine karşılık vereceğine kaşlarını çattı. Çocuğu büsbütün uzağa çekti. Sanki çocuk yaşlıya dokununca kirlenecekti. Kirlenmek mi?.. Adamda uçan kuşların, esen rüzgarların, uzaklardaki gurup ışığının temizliği vardı.
O bayın bu hoyratlığına, ihtiyarın güceneceğini sandım. Ama ne gezer? Yaşlı adam, o bayı hiç görmemiş gibiydi. Ne diyeyim sana, hayran kaldım.

(…)
Hani ya, sonbaharda solan yapraklar olur. Bir yanı esmer, ötesi yeşilimsi, beriki pembe. İşte, ihtiyarın giysileri de rüzgârda, denizde, güneşte tıpkı böyle olmuştu. İnsana moda dışı bir güzellik veriyordu. Sanki bir avuç deniz, bir tutam gök ve bir fiske toprağı terziye götürmüşsün de bunlardan bana bir giysi yap, demişsin gibi bir şey.
Adamın yüzü de öyleydi. Rüzgârla, güneşle, soğukla yıpranmış bir yüz değil, fakat bir yemiş gibi ermiş bir yüz. O sakin gözleri, arkadaki pencereden Beyoğlu’na, Galatasaray’a, Taksim’e, Pangaltı’ya görmeden bakıyordu. Dünya umurunda değil miydi acaba? Hiç de değil. O bakışlar dünyayı umursamayacak kadar sönük değildi. Tam tersi, pek canlı bakışlar. O kadar ki, artık dünyadaki küçüklüklerden hiçbirini göremiyordu. Benim evler, apartmanlar, tramvaylar, arabalar gördüğüm yerde o, boş ve açık uzaklıklar görüyordu. Biliyorum. Saçmalıyorum. Seni bu sözlerimle sıkıyorum.

Mehmet’in yüzünde, duyup da başkalarına anlatamadığını belli eden sıkıntılı bir durum vardı. Ona:
“Vallahi sıkılmıyorum. Anlat” dedim. Bana:
“Sıkılıyormuşsun gibi bakıyorsun” dedi.
“Hayır. Bekliyorum” dedim.
“Hah! İyi! Anlattıklarımla anlatmak istediklerimin bitmediğini anlıyorsun demek!” dedi.
Oturduğu sandalyedeki durumunu değiştirdi. Ateşli ateşli…
“Ben de hepsini anlatmış olmadığımı biliyorum. Fakat asıl gerçeği nasıl anlatacağım. Mucizeyi yani!” dedi.
(…)

Halikarnas Balıkçısı

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 61 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!