Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ordinat Yayınları

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 175

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 175 Ordinat Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 175

çaldığında bir saattir hep aynı duyguya kapıldı. Kamer Hanım’mış. Elinde anahtar, ansızın açılan kapıda gördüğü Galip’e bir hortlağa bakar gibi baktı önce, sonra içeri girip telefonun yanındaki koltuğa kendini zorlukla atıp ağlamaya başladı. Herkes, Galip de öldü sanmış. Herkes onları günlerdir merak ediyormuş. Sabah gazetelerde haberi okur okumaz Hâle halalara gitmek için koşa koşa evden çıkmış. Alâaddin’in dükkânının önünden geçerken içerde bir kalabalık görmüş. O zaman anlamış sabah dükkânda Rüya Hanım’ın ölüsünün bulunduğunu. Alâaddin sabah dükkânını açınca Rüya’nın bebekler arasında uyuyan cesediyle karşılaşmışmış. Okuyucu, ey okuyucu, baştan beri anlatıcıyla kahramanları, köşe yazılarıyla, olayların anlatıldığı sayfaları pek de başarılı olamadan da olsa titizlikle birbirinden ayırmaya çalıştığım kitabımın bu noktasında yani senin de belki fark ettiğin onca iyi niyetli çabadan sonra, izin ver de şu satırları dizgiciye yollamadan önce bir kere olsun araya gireyim. Hani kimi kitaplarda sayfalar vardır, yazarın hüneri yüzünden değil de “sanki kendiliğinden” kurulmuş hikâyenin ‘sanki kendiliğinden’ akışı yüzünden içimize öyle bir işlerler ki bir türlü unutamayız onları. O sayfalar aklımızda, kalbimizde -ne derseniz deyin işte- meslek erbabı yazarın kalemiyle harikalar yarattığı sayfalar olarak değil kendi hayatımızdaki kimi cennet saatleri gibi, kimi cehennem saatleri gibi, her ikisi gibi ve daha çok her ikisi dışında, yıllarca hatırlayacağımız dokunaklı, içler acısı ve göz yaşartıcı bir anı gibi içimizde kalır. işte, sonradan görme bir köşe yazarı değil de, meslek erbabı, hüner sahibi bir yazar olsaydım şimdi “Rüya ile Galip” adlı eserimin akıllı ve duyarlı okuyucularıma yıllarca eşlik edecek o sayfalarından birinde olduğumuzu güvenle düşünürdüm. Ama yeteneklerim ve yazdıklarım konusunda gerçekçi olduğum için bu güven yok bende. Bu yüzden, hikâyemin bu sayfalarında okuyucuyu kendi anılarıyla baş başa bırakabilmek isterdim. Bunun için de yapılacak en iyi şey, dizgiciye bu sayfaları kara bir mürekkeple boyamasını önermek olacaktır. Hakkıyla yazamayacağım şeyleri siz hayal gücünüzle kurun diye. Hikâyemin kaldığım yerinde içine girdiğim kara düşün rengini vermek, ondan sonraki günlerde bir uykuda gezer gibi olayların içinde gezinirken aklımın içindeki sessizliği size hep hatırlatmak için. Bundan sonraki sayfaları, kara sayfaları, bir uykuda gezerin hatırladıkları olarak görün artık.

Celâl’in öldürülüşü ülkede “büyük bir katilin yakalanması kampanyasına ” dönüşür. Sonunda bir yazısında dalga geçtiği için ona hıncı olduğu düşünülen bir berber bulunur ve asılır. Galip, Rüya’nın hayaliyle ve Celâl’in köşesine yazı yazmakla günlerini geçirmeye başlar ve “eski, çok eski, çok çok eski hikâyeleri yeniden kaleme almaktan ibaret olan yeni işi” olan yazarlığa yönelir ve romanını bitirir.

Orhan Pamuk, Kara Kitap (Metnin orijinaline uyulmuştur.)

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Ordinat Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 175 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!