Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayınları

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 167-168

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 167-168 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 167-168

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 167

C. HATAY’IN ANA VATANA KATILMASI

Fransızlar Mondros Ateşkes Anlaşması’nı izleyen günlerde Hatay’ın da içinde bulunduğu güney illerimizi işgal etmişler; Kuvâ-yı Millîye’nin direnişiyle karşılaşınca da 20 Ekim 1921’de TBMM hükümeti ile Ankara Antlaşması’nı imzalayarak geri çekilmişlerdi. Ankara Antlaşması’na göre Fransa işgal ettiği topraklarımızı terk edecekti. Ancak bu antlaşma halkının çoğunluğunu Türklerin oluşturması nedeniyle Misak-ı Millî sınırları içinde yer alan Hatay’ı İskenderun Sancağı adıyla dışarıda bırakmıştı. Ankara Antlaşması’yla sancağa özel bir statü verilmiş, bölge Türklerin haklarının korunması ve Türk kültürünün yaşatılması şartıyla Fransız mandası altına alınmıştı.

Ankara Antlaşması’nın sancak ile ilgili yaptığı bu düzenleme Lozan Barış Antlaşması’nda da aynen kabul edildi. Ancak Atatürk, Hatay’ın sınırlarımız dışında bırakılmasını içine sindiremiyor ve bunu kalıcı bir durum olarak görmüyordu. Hatay’ın bu hâli Türk dış politikasının temel ilkelerinden olan millî menfaatlerini esas alma prensibine de aykırıydı. Diğer yandan gerek Hatay’da gerekse Türkiye’de kamuoyları mevcut durumu kabul etmiyor ve sınırın kalkmasını istiyordu. Atatürk de daha 1923 yılı Mart ayında çıktığı Adana gezisinde halkın bu eğilimini görmüş ve “Kırk asırlık Türk yurdu, düşman elinde kalamaz.”(1) diyerek konuyla ilgili duygularını ifade etmişti.

Fransa’nın 1936’da Suriye üzerindeki manda yönetimini kaldırmasıyla birlikte Hatay’ın durumu yeniden gündeme geldi. Türkiye, Fransa’nın Sancak olarak adlandırılan Hatay topraklarını Suriye’ye bırakmasına itiraz etti. 9 Ekim 1936’da Fransa’ya verdiği notada Suriye’ye yapıldığı gibi İskenderun Sancağı’na da bağımsızlık tanınmasını talep etti. Konu Fransa’nın teklifi, Türkiye’nin de bunu kabulüyle Milletler Cemiyetine taşındı.

Cemiyetin kararıyla Sancak iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Suriye’ye bağlı, kendi anayasası ile idare edilen ve resmî dili Türkçe olan ayrı bir devlet hâline geldi (Görsel 6.9).

Milletler Cemiyeti’nin getirdiği yeni düzenleme Suriye ve Fransa tarafından benimsenmedi. Fransa kurulan sistemin işlemesini önlemek için Sancak’taki Arap nüfusu ve diğer azınlıkları Türklere karşı kışkırtma politikası izledi. Bu nedenle 1937’de yapılması gereken seçimler yapılamadı. Bölgede gerginliğin artması üzerine Türkiye Sancak sınırına askerî birlikler sevk etti. Böylece anlaşma ile elde ettiği haklarından vazgeçmeyeceğini göstermiş oldu.

Atatürk Türkiye’nin Hatay konusundaki kararlılığını Fransız büyükelçisine söylediği “Ben toprak büyütme dileklisi değilim. Barış bozma alışkanlığım yoktur ancak anlaşmaya dayanan hakkımızın isteyicisiyim. Onu almazsam edemem. Büyük Millet Meclisinin kürsüsünden milletime söz verdim: Hatay’ı alacağım! Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getiremezsem onun huzuruna çıkamam, yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim, yenilemem, yenilirsem bir dakika yaşayamam.”1 (2) sözleriyle ifade etti.

Yukarıdaki sözlerinden yola çıkarak Atatürk’ün hangi kişilik özelliklerine sahip olduğunu söyleyebilirsiniz?

  • Cevap: Bağımsızlığına düşkün, vatanını seven, vatan toprağını namus bilen, kararlı, çalışkan, iyi bir lider olma özelliklerinizi görürüz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 168

Atatürk 1938 yılı Mayıs ayında Mersin ve Adana’yı ziyaret edip sınırdaki askerî birlikleri denetledi. Aşağıda bu konuyla ilgili olarak Atatürk Dönemi’nde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Taburu Komutanı olan İsmail Hakkı Tekçe’nin anılarından alınmış bir metin görüyorsunuz.

Metni okuyunuz ve okuduklarınızla ilgili duygu ve düşüncelerinizi noktalı yerlere kısaca yazınız.

“Atatürk hastalığı sırasında dahi Hatay davasına büyük önem veriyordu. Her gün birkaç defa Ankara ile konuşurdu. Diplomatik temaslar sürüp gidiyordu. Adli işler, mali işler gibi… Atatürk “Bırakın efendim bunları.” derdi. “Bunlar daha sonra düşünülecek yapılacak şeyler. Evvela Hatay’a bayrağımızı dikelim.” Durmadan hükümeti sıkıştırıyordu. Artık bir gün bunaldı. “Ben Hatay’a doğru bir yürüyüş yapacağım.” dedi. Gündüzden emir verildi, tren hazırlandı. Geç vakit yola çıkıldı. Ordu güneyde manevralar yapıyordu. Atatürk hasta olmasına rağmen Mersin’deki resmî geçidi seyretti. Sonradan öğrendiğimize göre Fransızlar bu manevradan çok ürkmüşler. Fransız hükûmeti Hatay’daki Fransız birliklerine Türk ordusu taarruza geçtiği takdirde kesinlikle karşılık verilmemesini ve Hatay’ı teslim etmelerini bildirmiş.”

Hasan PULUR, gazeteci-yazar, Muhafızı Atatürk’ü Anlatıyor, s. 55 (Düzenlenmiştir.).

  • Cevap: Hatay’ın onun için ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım. Bu metinde görüleceği üzere Ata, yaşamı pahasına da sürse bu mücadeleyi bırakmayacağını, Hatay2ın ana vatana katılması için ne gerekiyorsa yapacağını söylemektedir.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 167-168 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!