8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 22-23-24

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 22-23-24 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 22-23-24

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 22

LİSAN

Güzel dil Türkçe bize,
Başka dil gece bize.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize.

Türklüğün vicdanı bir;
Dini bir, vatanı bir;
Fakat hepsi ayrılır
Olmazsa lisanı bir.

Ziya GÖKALP

Yukarıdaki şiire göre Ziya Gökalp’in en önemli kaygısı nedir? Şair bu kaygısında haklı mıdır? Neden?

• Cevap: En büyük kaygısı dil birliğinin bozulmasıdır. Bence haklıdır. Çünkü bir millet dilini kaybederse o millet iletişim kuramaz anlaşamaz ve onu bölmek parçalamak kolaylaşır. Bundan dolayı da dilin önemini anlatan bu şiiri yazmıştır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 23

Aşağıda Tevfik Fikret ve Atatürk’ün çeşitli konular ile ilgili sözlerinden örnekler görüyorsunuz. Verilen sözleri okuyunuz ve Tevfik Fikret’in Atatürk’ü hangi konularda etkilemiş olabileceği sınıfınızda tartışınız.

Tevfik Fikret

• Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.
• Kızlarını okutmayan millet oğullarını manevi öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir; hüsranına ağlasın.
• Gençler vatanın bütün ümidi şimdi sizdedir.

Mustafa Kemal Atatürk

• Öğretmenler, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
• Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar.
• Gençler! Vatanın ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.

• Cevap: Kız çocuklarının okutulması, eğitime önem verilmesi, özgür düşünceye yer verilmesi, geleceğin ilim ve bilimde yani okumakta aydınlanmada olacağı görüşleri bu iki metinden de ortak nokta olarak çıkarılabilmektedir.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 24

Mustafa Kemal gençlik çağlarından itibaren Fransız İhtilali’ni merak edip öğrenmeye çalışan biri oldu. Kişisel gayretiyle Fransızcasını geliştirerek Montesquieu (Monteskiyö) (Görsel 1.21) ve Jean Jacques Rousseau (Jan Jak Russo) (Görsel 1.22) gibi ihtilalin temellerini atan filozofların kitaplarını okudu. Okuduklarının etkisiyle cumhuriyet yönetimine geçemeyen devletlerin çağın gerisinde kaldığı kanaatini edindi. Böylece millî egemenliğe dayanan, halkı koruyan ve onun refahı için çalışan bir devlet düzeni kurma amacına yöneldi.

“Mustafa Kemal, Montesquieu’nün ‘Kanunların Ruhu’ adlı eserinin yanında Rousseau’nur hak ve özgürlükleri savunduğu ‘Sosyal Mukavele’ ve kötü kanunları tartıştığı ‘Emile’ (Emil, adlı eserlerini okudu. Fransızca ve Almanca bildiği için bu dillerden mesleğiyle ilgili çeviriler yaptı. Okuduğu eserlerdeki fikirlerden faydalanıp, bunları sentezleyerek kendi düşüncelerini oluşturdu. Bu düşüncelerin doğal sonucu olarak da ilk görev yeri olan Şam’dayken ‘Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu.”

Mustafa Kemal’in fikirlerinin şekillenmesinde Osmanlı Devleti’ni çöküşten kurtarmak için ortaya atılan fikir akımlarının da etkisi oldu. O, bu akımların doğup geliştiği ortamlarda bizzat bulunarak ve sonuçlarını yaşayarak onların uygulanabilir çözümler olup olmadığını görme imkânı buldu. Örneğin milliyetçilik fikrinin yükseldiği bir dönemde Osmanlıcılık veya İslamcılığa dayalı çok uluslu bir imparatorluğu yaşatmanın mümkün olamayacağını fark etti. Bunun üzerine dil, tarih ve yurt birliği ile ülkü birliğine dayanan çağdaş milliyetçilik anlayışını benimsedi.

Mustafa Kemal Batıcılık akımından da etkilenmiş ve bu akımı savunanların ülkemizde görmeyi istedikleri kurumları ve uygulamaları Millî Mücadele’den sonra öncülük ettiği Türk İnkılabıyla hayata geçirmiştir. Ancak o, inkılaplarını yaparken Türkçülük akımının etkisiyle taklitçilikten özenle sakınmış, her bir yenilik hareketinin millî bünyemize uygun hâle getirilmesine önem vermiştir. Diğer yandan dil ve tarih alanlarında kapsamlı çalışmalara imza atarak Türkçülerin savunduğu Türklük bilincini güçlendirme idealini gerçekleştirmeye çalışmıştır.

Mustafa Kemal yerli ve yabancı düşünürlerden ve fikir akımlarından etkilenmekle beraber hiçbir zaman kalıp yargıları benimsememiştir. O, her türlü düşünceyi akıl ve mantık süzgecinden geçirdikten sonra ülkemizin ihtiyaçlarını dikkate alarak özgün çözümleri üretmeye özen göstermiştir.

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 22-23-24 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.