Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayınları

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 82-83-84

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 82-83-84 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 82-83-84

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 82

2. Güney Cephesi

İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasından sonra güney bölgelerimizi işgale başladılar. İlk olarak Fransa, dört yüz kişilik bir kuvvetle Hatay Dörtyol’a girdi. Ardından verimli Çukurova topraklarını sömürgeleştirmek amacıyla Adana’yı işgal etti. Fransız işgali Ermeni çetelerinin yardımıyla Kozan, Osmaniye, Tarsus, Mersin ve Pozantı’yı içine alacak şekilde genişledi.

Maraş, Urfa ve Antep Savunmaları

Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra Maraş, Urfa ve Antep’i işgal eden İngilizler bir süre sonra aralarında yaptıkları paylaşım antlaşması gereği bu şehirleri Fransızlara bıraktı. Fransızlar bölgeye girdikleri andan itibaren Ermenilerle iş birliği yaparak Türklere karşı baskı ve şiddet uygulamaya başladı. Türkler de bu saldırılara karşı Kuvâ-yı Millîye birlikleri kurarak savunmaya geçti.

Maraş’ın Kurtuluşu

Maraş, İngilizlerin çekilmesinden sonra 30 Ekim 1919’da çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu Fransız birlikleri tarafından işgal edildi. Ertesi gün bazı Fransız askerleri ve onlarla birlikte hareket eden Ermeniler evlerine gitmekte olan bir grup Türk kadınının yolunu kestiler. Onlara “Burası artık Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez.”(1) deyip kadınlardan birinin peçesini yırttılar. Bunun üzerine Sütçü İmam (1871-1922) adında vatansever bir Maraşlı, olay çıkaran askeri öldürerek kurtuluş mücadelesini başlattı.

Sütçü İmam olayıyla başlayan gerilim, Fransızların Maraş Kalesi’ndeki Türk bayrağını indirip Fransız bayrağını çekmesiyle daha da tırmandı. Maraşlılar Ulu Cami İmamı Rıdvan Hoca’nın cuma namazı için toplananlara “kalelerinde hür bayrağı dalgalanmayan esir bir memlekette cuma namazı kılınamayacağı”nı söylemesi üzerine harekete geçtiler. Fransız bayrağını indirip yerine Türk bayrağını çektiler. Fransızlar Maraş’ta giderek güçlenen bu direniş ruhunu kırmak amacıyla şehrin ileri gelenlerini tutuklama yoluna gittiler. Ancak bu kez de halkın silahlı direnişiyle karşılaştılar.

Fransızlar ve Ermeniler yaşanan şiddetli çarpışmalar sırasında büyük kayıplar verdiler.

Gittikçe güçlenen Türk direnişi karşısında daha fazla tutunamayacaklarını anlayınca da 11 Şubat 1920 gecesi şehri terk ettiler.

Maraş’ın düşman işgalinden kurtarılması Millî Mücadele’de kazanılan ilk zafer oldu. Henüz Büyük Millet Meclisi açılmamış ve düzenli ordunun kurulmamış olduğu dönemde kazanılan bu zafer ülke içinde sevinçle karşılandı. Halkının Millî Mücadele sırasında kazandığı zafer nedeniyle Maraş’a 7 Şubat 1973’te TBMM tarafından “kahraman” unvanı verildi (Görsel 3.2).

Maraşlıların düşmana karşı gösterdikleri kahramanlık hangi duygu ve düşüncelerin eseri olabilir?

  • Cevap: Vatan için duyulan saygı ve sevginin, bağımsızlığın nasıl karakterleri olduğunun mücadele azminin düşman ne kadar güçlü olursa olsun onu yenebileceğini gösteren en güzel örnektir Maraşlıların kahramanlığı.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 83

Urfa’nın Kurtuluşu

Urfa önce İngilizler daha sonra da 30 Ekim 1919’da Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransızlar diğer şehirlerde olduğu gibi Urfa’da da Ermenilerle iş birliği yaptılar. Diğer yandan Urfalıları birbirlerine karşı kışkırtarak bölmeye çalıştılar.

Urfa’da Ermeniler, Fransızlardan aldıkları cesaretle halka karşı onur kırıcı ve tahrik edici davranışlarda bulunmaya başladılar. Urfalılar bağımsızlıklarına, millî birlik ve beraberliklerine yönelik bu saldırılar karşısında Urfa Müdâfaa-i Hukuk Cemiyetini kurdular. Cemiyetin başkanlığına da Mustafa Kemal tarafından bölgeye atanan Yüzbaşı Ali Saip Bey’i getirdiler.

Ali Saip (Ursavaş) Bey (1895-1939)

1885 yılında bugün Irak sınırları içinde kalmış olan Revandiz’de doğan Ali Saip Bey Harp Okulundan mezun oldu. 1919 yılında Urfa Jandarma Komutanlığına getirildi. Şehrin ileri gelenleri ile bir millî teşkilat oluşturarak Urfa’nın kurtuluşunda önemli rol oynadı. Bu nedenle Atatürk tarafından kendisine “Ursavaş” soyadı verildi. 1939’da Adana’da vefat etti.

Urfalılar iki ay kadar süren çatışmalar sırasında dışarıdan yardım alma imkânı bulamadılar. Ancak özgürlük ve bağımsızlıklarını kaybetmemek için birlik, beraberlik ve dayanışma içinde şanlı bir direniş sergilediler. 11 Nisan 1920’de de düşmanı şehirlerinden atmayı başardılar. Urfalılar, haklarını koruma konusunda gösterdikleri üstün cesaret ve fedakârlıklarıyla tarihe geçtiler (Görsel 3.3). 22 Haziran 1984’te de Urfa’ya “şanlı” unvanını veren TBMM tarafından ödüllendirildiler.

Urfa Kurtuluş Marşı

Dağlarda uğuldar göklerde gürler,
Yankılar durmadan söyler o günü.
Urfa’yı bir daha kükrer görürler,
Her On Bir Nisan’da anarken dünü.

Tarihe nişandır kurtuluşumuz.
Bize armağandır kurtuluşumuz.
Bir eşsiz destandır kurtuluşumuz.
En büyük şereftir Türk oluşumuz.

Urfa Kurtuluş Marşı’nı okuyan bir Şanlıurfalının duygu ve düşünceleri neler olabilir?

  • Cevap: Tüyleri diken diken olur. Kahramanlık ve mücadele zaferlerini okudukça vatana ve bu vatan için yaşamını ortaya koyan kahramanlara olan saygı ve sevgisi arşa ulaşır. Özetle millet bilinci bağımsızlık ateşi harlanır yüreğinde.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 84

Antep Savaşı

Antep de Maraş ve Urfa gibi önce İngilizler ardından da Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransızların ve onların silahlandırdığı Ermenilerin saldırıları karşısında Antep Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti işgalcilere Suriye’deki Fransız Komutanlığından gelen yardımları engelleme kararı aldı. Bu amaçla Üsteğmen Şahin Bey’i Kilis Kuvâ-yı Millîye Komutanlığına getirerek Fransızların yolunu kesmekle görevlendirdi. Şahin Bey bu göreve atandıktan sonra Antep’e girmek isteyen Fransız birliklerini bozguna uğrattı. Kendisinden yolu açmasını isteyen Fransız Komutanlığına da şu mektubu yazdı:

“Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde Türk kanı vardır. Her bucağında bir atanın mezarı vardır. Eski zamanlardan beri Türkler bu topraklarda yaşamaktadır. Türk bu topraklara, bu topraklar da Türk’e ısındı, kaynadı. Sadece siz değil, bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen, Türk esir yaşamaz, diye duymadın mı? Namusu ve hürriyeti için ölüme atılmak bize, ağustos ayı sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız. Bize çatmayınız. Bir an evvel topraklarımızdan savuşup gidiniz. Yoksa kıyarız canınıza.

21 Şubat 1920, Antepli Şahin’

Fransız ordusu, uğradığı bozgunun ardından Kilis-Antep yolunu açmak için takviye kuvvetlerle yeni bir saldırı başlattı. Şahin Bey onları durdurmak için emrindeki kuvvetle üç gün boyunca kahramanca savaştıktan sonra şehit düştü.

Şahin Bey (1890-1920)

Asıl adı Mehmet Sait olan Şahin Bey, Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında bulundu. Er olarak katıldığı I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale, Yemen ve Sina Cephelerinde savaştı. Başarılarından dolayı subaylığa yükseltildi.

Fransızların Antep’i işgal etmesi üzerine Kilis Kuvâ- yı Millîye Komutanlığına getirildi. Kilis-Antep kara yoluna kurduğu savunma hattıyla uzun süre Fransızların Antep’teki kuvvetlerine destek göndermelerini engelledi. Albay Andreas komutasındaki Fransız alayına karşı Kızılburun ve Kertil Tepelerini savundu. Daha sonra Bostan- cık yakınlarına çekildi. 28 Mart 1920 günü girdiği çatışma sırasında şehit düştü. Adına türküler yakılıp ağıtlar söylendi.

Şahin Bey’in şehit düşmesinden sonra Antep’teki Kuvâ-yı Millîye birliklerinin komutanlığını Mustafa Kemal’in emriyle Kılıç Ali Bey üstlendi. Kılıç Ali Bey şehri kuşatan ve top ateşine tutan Fransızların teslim olmaları yönündeki çağrılarını reddederek mücadeleyi sürdürdü. Kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm Antepliler modern silahlara sahip güçlü bir orduya karşı taş, sopa, balta, av tüfeği gibi basit silahlar kullanarak kahramanca savaştılar. Ancak açlık, susuzluk ve cephanesizlik yüzünden 9 Şubat 1921’de teslim olmak zorunda kaldılar.

Antepliler 10 ay 9 gün süren kuşatma sırasında 6.317 şehit verdiler. Antep’e BMM tarafından 8 Şubat 1921’de “gazi” unvanı verildi.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 82-83-84 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!