Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji

9. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 146

“9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Fen Lisesi Sayfa 146 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 146

3.2.3. Virüslerin Genel Özellikleri

Virüslerin varlığı 19. yüzyılda Louis Pasteur (Luiz Pastör) ve Robert Koch (Rabırt Koh) tarafından yapılan araştırmalar sayesinde anlaşılmıştır. Rus biyolog Dmitri Iwanowski (Dimitri İvanovski), 1892 yılında tütün mozaik hastalığına yakalanan bitkilerden elde ettiği sıvıyı süzerek bakterilerden arındırmış ve bu sıvının sağlıklı bitkilerde hastalığa neden olduğunu görmüştür. Böylece bakteriler dışında hastalığa neden olan başka canlıların da varlığı anlaşılmıştır. Daha sonra bu canlılara “zehir ve yapışkan sıvı” anlamına gelen virüs adı verilmiştir (Görsel 3.102). Ancak çok küçük olduğu için o yıllarda en gelişmiş ışık mikroskobuyla bile gözlemlenememiştir. Elektron mikroskobunun keşfedilmesiyle ilk olarak 1930 yılında görüntülenmiştir. Bu şekilde bakteri ve virüsün farklı varlıklar olduğu anlaşılmıştır.

Virüslerin en önemli özelliği hücresel yapıya, enzim sistemine, sitoplazmaya ve ribozoma sahip olmamasıdır. Bu nedenle virüsler, en belirgin canlılık faaliyetlerinden olan protein ve ATP sentezini yapamaz. Dolayısıyla virüsler, dış ortamda kendi başına herhangi bir canlılık faaliyeti sergileyemez ve doğada yıllarca inaktif olarak kristal hâlde kalır. Ayrıca virüsler diğer canlıların hücreleri gibi bölünerek çoğalamaz. Bu sebeplerden dolayı virüsler, bazı bilim insanları tarafından cansız olarak kabul edilir. Virüsler ancak canlı bir hücrenin içine girdiğinde metabolik aktivite kazanır. Yani virüsler zorunlu hücre içi parazitidir. Kalıtım maddesine (DNA veya RNA) sahip oldukları için bölünmeden daha farklı bir mekanizma ile çoğalabilir. Bu özelliğinden dolayı virüslere cansız demek de doğru değildir. Sonuç olarak canlı olup olmadığı tartışılan virüsler, canlıların sınıflandırıldığı herhangi bir kategoriye dâhil edilmemiştir.

Bütün virüsler, kalıtım maddesi (genom) olarak ya sadece DNA ya da sadece RNA içerir. DNA veya RNA, kapsit adı verilen protein bir kapsül ile sarılıdır. Bu kapsül çubuk, heliks, küre veya küp şeklinde olabilir. Kapsülün temel görevi kalıtım maddesini muhafaza etmektir. Kapsül ayrıca konakçı hücreye tutunmak için özel proteinler içerir. Bazı virüslerde bu kapsülün dışında yağ ve protein molekülünden oluşan bir zarf vardır. (Görsel 3.103).

Virüsler sahip olduğu nükleik asit bakımından büyük çeşitlilik gösterir. Örneğin bazı virüslerin DNA’sı çift iplikten oluşurken bazılarınınki tek iplikten oluşmuştur. Yine DNA bazı virüslerde doğrusal, bazılarında halkasal yapıdadır. Pek çok virüs, RNA genlerine sahip olmasıyla diğer tüm organizmalardan ayrılır. Çoğunlukla RNA tek ipliklidir. Fakat çift iplikli RNA taşıyan virüslere de rastlanmıştır. Virüsün cinsine bağlı olarak sahip olduğu nükleik asit, 3.500-600.000 arasında nükleotit içeren tek bir molekül hâlindedir. Bitki virüslerinde nükleik asit olarak RNA bulunur. Hayvan virüslerinin bazılarında RNA bazılarında ise DNA vardır. Bakterilerde çoğalan virüslere bakteriyofaj adı verilir ve genom olarak çoğu DNA içerir (Görsel 3.104).

Düşünelim-Tartışalım

Sizce kromozomların virüslerle ortak olan özelliği nedir? Sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız.

  • Cevap:

Kromozomlar, genetik materyalin ana taşıyıcılarıdır ve genetik bilginin aktarımını sağlarlar. Virüsler ise genetik materyallerini host hücrenin içine yerleştirerek çoğalırlar. Bu iki yapı arasında bir bağlantı olduğunu düşünmek oldukça zordur, çünkü virüsler genetik materyal taşıyan, fakat tam olarak hücrelerin özelliği göstermeyen bir organizmadır.

Ancak, bazı araştırmacılar, kromozomların virüslerle ortak olan bir özelliğinin olduğunu düşünmektedirler. Bu özellik, transpozonlar olarak bilinen ve bazen “atlayıcı genler” olarak adlandırılan kromozomal DNA parçalarıdır. Bu genler, kromozomlarda bulunurlar ve çoğunlukla hücrelerin gen ekspresyonunu etkilerler. Virüsler de genel olarak hücrelerin gen ekspresyonunu değiştirirler. Bu nedenle, bazı araştırmacılar kromozomların virüslerle ortak olan bu özelliğinin transpozonlar olduğunu düşünmektedirler.

Ancak, bu konu hakkında kesin bir kanıt yoktur ve bilim insanları arasında farklı düşünceler bulunmaktadır. Bu nedenle, kromozomların virüslerle ortak olan bir özelliği olup olmadığı konusu daha fazla araştırma ve çalışma gerektirmektedir.

9. Sınıf Fen Lisesi Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Sayfa 146 Meb Yayınları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!