Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Kimya Pasifik Yayınları

9. Sınıf Kimya Ders Kitabı Sayfa 55 Cevapları Pasifik Yayınları

9. Sınıf Kimya Ders Kitabı Cevapları Pasifik Yayınları Sayfa 55 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Kimya Ders Kitabı Sayfa 55 Cevapları Pasifik Yayınları

DALTON ATOM MODELİ

Demokritos, maddelerin bölünemeyecek kadar küçük taneciklerden oluştuğunu düşünüyordu. Demokritos’un atomla ilgili bu düşüncesinin deneysel bir kanıtı yoktu. Zamanın ünlü filozofları, Demokritos’un düşüncesine katılmadılar. Onların “Madde atom denilen taneciklerden oluşuyorsa bu tanecikleri bir arada tutan nedir? Kum yığını da taneciklerden oluşur ancak rüzgârla yıkılır. Maddeler neden dağılmıyor?” şeklindeki sorularına Demokritos yanıt veremedi. Üstelik simyacılar da dört element kavramına inanıyordu. Bu nedenle o dönemde, çok az kişi Demokritos’un atom kavramını benimsedi. Atom fikrinin kabul görmesi; doğa olaylarının yalnızca akılla değil gözlem ve deneyle desteklenerek açıklandığı 19. yüzyılda, modern bilimin ve kimyanın gelişmesiyle mümkün olmuştur. Atomla ilgili düşüncelerine ilk kez deneysel kanıtlar sunan, İngiliz bilim insanı John Dalton’dır (Can Daltın). John Dalton yaptığı deneylerin sonuçlarını açıklayabilmek için kendi adıyla anılan bir atom modeli geliştirmiştir.

Dalton’ın atomla ilgili görüşleri şunlardır:

1- Madde, atom adı verilen çok küçük, görülemeyen ve bölünemeyen içi dolu küre şeklindeki taneciklerden oluşmuştur.
2- Bir elementin bütün atomlarının kütle, şekil, biçim ve hacim gibi özellikleri aynıdır. Bir elementin atomları, diğer bütün elementlerin atomlarından farklıdır.
3- Kimyasal tepkimeler, atomların düzenlenme türünün ve birleşme şeklinin değişmesiyle oluşur. Atomlar, kimyasal tepkimelerde oluşmaz ve bölünmez.
Dalton’ın Atom Modeli, o zamanki bilim insanları tarafından benimsenmişti. Ancak “Bir elementin atomu neden diğer elementlerin atomlarından farklı davranıyordu? Atomun yapısı nasıldı? Atom gerçekte bölünemez miydi?” soruları hâlâ yanıtlanamamıştı. 1839’da Micheal Faraday (Maykıl Fere- dey), elektriğin maddeler üzerinde oluşturduğu değişimle ilgili yaptığı deneyler sonucunda, atomun yapısının elektrikle ilişkili olduğunu savundu. Sonrasında yapılan deneyler de Faraday’i doğruluyordu. Atom, elektrik yüklü tanecikler içeriyordu. Öyleyse atom, Dalton’un savunduğu gibi bölünemez değildi. Peki, atomun elektrik yüklü tanecikleri nasıl ortaya çıkarıldı?

THOMSON ATOM MODELİ – ÜZÜMLÜ KEK MODELİ

1870’li yıllarda William Crookes (Viliyım Kıraks), havası hemen hemen tamamen boşaltılmış cam tüp içinden elektrik akımı geçirdiğinde, elektrik akımının yolunu (parıldama) gözlemledi. Sonrasında, bu deney tüplerin içine hava dışında düşük basınçta farklı gazlar kullanılarak da yapıldı. Parıldamayı daha iyi görmek için cam yüzeye bazı maddeler sürüldü. Bu şekilde yapılan deneylerde de parıldamanın katottan (negatif yüklü elektrot) anoda (pozitif yüklü elektrot) doğru bir ışın olarak gerçekleştiği gözlemlendi.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Pasifik Yayınları Kimya Ders Kitabı Sayfa 55 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
angry
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!