9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı Soruları
Yazılı sınavlar başladı. Bu yazımızda 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı Soruları ve Cevapları 2018-2019‘a sizler için hazırladık.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı Soruları
1. Aşağıda özellikleri belirtilen ilk romanlarımızın adını ve yazarını belirtiniz.(10p)
- Cevap:
İlk yerli roman:
İlk köy romanı:
İlk psikolojik roman:
İlk tarihi roman:
İlk realist roman:
2. Doğal destan ve yapay destan arasındaki farkı belirtiniz.(10p)
- Cevap:
3. İslamiyet öncesi Türk destanlarından beşinin adını ve kime ait olduğunu yazınız.(15p)
- Cevap:
4. Karagöz oyununda yer alan oyunculardan 10 tanesinin ismini yazınız.(10p)
- Cevap:
5. Aşağıda verilen metnin Karagöz oyununun hangi bölümünden alındığını sebebiyle birlikte yazınız.(10p)
- Cevap:
HACİVAT – Merhaba Karagöz’üm, uğurlar olsun!
KARAGÖZ – İftar kokuları burnuna dolsun!
HACİVAT – Hah hah hah!… Eksik olma, beni yine güldürdün! Aman!…
KARAGÖZ – Ne oldu Hacı Cavcav, kel kafanı bit mi ısırdı?
HACİVAT – Değil efendim! Sen göbeklenmişsin?…
KARAGÖZ – Pataklarım ha, ağzını bozma!
HACİVAT – Canım fena bir şeyi mi söyledim?
KARAGÖZ – Köftehor, “Sen köpek yemişsin!” dedin ya!…
HACİVAT – Efendim hiç öyle söyler miyim? Yani göbek yapmışsın diyorum.
KARAGÖZ – Ne zaman börek yapmışsın?…
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, hemen saçmalamaya başladın! Kilo almışsın.
6. Aşağıda verilen boşlukları uygun kelimelerle doldurunuz.(10p)
- Cevap:
a) Hikayeler …………….. ve ………………. Hikayesi olmak üzere ikiye ayrılır.
b) Mesnevilerin nazım birimi ………………..
c) Edebiyatımızdaki ilk hikaye kitabı …………………………………………….’nin …………………………………………….. adlı eseridir.
7. Meddahların kullandıkları araçları ve hangi amaçlarla kullandıklarını yazınız.(10p)
- Cevap:
8. Aşağıda verilen metinlerin türlerini boş bırakılan noktalı yerlere yazınız.(15p)
- Cevap:
a) Bir varmış, bir yokmuş, evvel zamanda bir padişah ile bunun üç kızı varmış. Bir gün bu padişah kızlarını başına toplamış, beni ne kadar seversiniz? demiş. En büyük kız “Dünyalar kadar…”, ortanca kızı “Kucak kadar…”, küçük kızı da “Tuz kadar…” severim demiş. Padişah küçük kızın cevabına çok sinirlenmiş, insan tuz kadar sevilir mi demiş, ardından küçük kızını cellada teslim etmiş. Cellat, kızı kesmek için dağa götürmüş. Kız cellada yalvarmış, “Sen de babasın, bana kıyma!” demiş.
- Cevap:
b) Meğer bir gün ki âteş-i pâre-i Necd
Şerer pervanesi Mecnûn-ı pür vecd
Siyeh-mest-i şarâb-ı hayret olmış
Kararmış gözleri Leylî’yle dolmış
Dolaşdurmış perîşân seyr-i râha
Tutulmış kendüsi çün dâm-ı mâha
- Cevap:
c) Fakat çocuk bana haykırdı ekşitip yüzünü:
-Sakallı yok mu işin? Git cehennem ol Şuradan!
Ne dırlanıp duruyorsun sabahleyin oradan?
Benim içim yanıyor: Dağ kadar babam gitti…
-Baban yerinde adamdan ne istedin şimdi?
Adamcağız sana bak hâl dilince söylerken…
-Bırak hanım o çocuktur kusûra bakmam ben…
Adın nedir senin oğlum?
- Cevap:
d) Uygurların yurdunda “Hulin” isimli bir dağ vardı. Bu dağdan Tuğla ve Selenge isimli iki ırmak çıkardı. Bir gece oradaki bir ağacın üzerine gökten ilâhi bir ışık indi. iki ırmak arasında yaşayan halk bunu dikkatle izlediler. Ağacın gövdesinde şişkinlik oluştu, ilâhi ışık dokuz ay on gün şişkinlik üzerinde durdu. Ağacın gövdesi yarıldı ve içinden beş çocuk göründü. Bu ülkenin halkı bu çocukları büyüttü. En küçükleri olan Buğu Han büyüyünce hükümdar oldu. Ülke zengin halk mutlu oldu. Çok zaman geçti. Yuluğ Tiğin isimli bir prens hükümdar oldu.
- Cevap:
e) Büyüyünce Tahir ile Zühre birbirine sevdalanır. Aşklarını mânilerle anlatırlar. Ne diyeceklerse birbirine “mânilerle demişler, E her mâni bir ima ise her ima da bin mana değil mi? Kâh gül, kâh karanfil, kâh sümbül üstüne mâniler dizerek diyeceklerini demişler birbirine ve o gün bu gün mâniler, kalpten kalbe giden bir yol olarak kalmış bizlere… Sözü uzatıp da günaha girmeyelim, ne diyecektim sizlere Bir gün bu iki sevdalı, ne yaprağı bırakmışlar, ne dalı; mâni üstüne mâniler dizmişler.
- Cevap:
ALDI TAHİR /ALDI ZÜHRE
Benim yârim bir tane /Talanım yok sözümde
Sarılmış mor mintana/ Sevdası var özümde
Canım kurban otsun /Tek Tahir benim olsun
Senin gibi sultana /Sultanlık yok gözümde
- Cevap:
9. Aşağıda verilen metinlerin hangi bakış açısıyla yazıldıklarını belirtiniz.(10p)
a) Erdem arkasına bakmadan yürüyordu. Sinirliydi. Belli ki onu çok kızdırmışlardı. Öfkesi her halinden belli oluyordu. Eliyle garip işaretle yaparak hızlı hızlı yürüyor, bir yandan da eve gidince neler yapacaklarının bir bir planını yapıyordu. İntikamını mutlaka almalıydı. Bu yapılanlar asla onların yanına kalmamalıydı. İlk olarak Ahmet’e nasıl bir ceza verebileceğini düşündü. Mutlaka işe Ahmet’ten başlamalı diyordu içinden.
- Cevap:
b) Babamın bu günlerde eve geleceğini biliyordum. Çünkü ne zaman gelecek olsa birkaç gün öncesinden telefon eder, bir ihtiyacımızın olup olmadığını sorardı. Yine öyle yaptı. Dün aradı ve bir ihtiyacımızın olup olmadığını sordu. Ben de tatile girdiğimiz için bir bisiklet istedim. Ertesi gün bütün gün evin arkasındaki tepenin üzerinde gezindim durdum. Çünkü bu tepeden köyün tamamını görmek mümkündü.
- Cevap:
c) Erkekler düğün evindeki bir odaya tıkılmışlardı. Kapıdan başka hiçbir yerden ışık almayan, toprak tabanlı odanın kenarında alçak bir sekinin üstünde şehirden getirdiği iki misafiriyle hancı Yakup Ağa oturmuştu. Düğün sahibi güveyinin büyük kardeşi dört yana koşup ortalığı idare, misafirlere ikram ediyor, kapıya yakın bir yerde panikleyip duran ihtiyar bir aşığa :” Ne duruyorsun çalsana! ” diye sesleniyordu.
- Cevap:
Hazırlamış olduğumuz “9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı Soruları ve Cevapları 2018-2019“a emojilerle tepki vermeye ne dersiniz :)